Sadece diğer hissedarın vekilinin pey sürdüğü ihale için yapılan satış ilanının gerekli talebi yaratmadığı ve gazete ile ilan yapılmadığı için ihalenin feshinin gerektiği-
İhale konusu taşınmazın, icra müdürlüğü tarafından yaptırılan kıymet takdiri incelemesi sonucunda düzenlenen raporda brüt 195 m2 olduğunun belirtildiği, net alanı konusunda bir bilgiye yer verilmediği, Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün yazısında aynı taşınmazın net kullanım alanının 131 m2 olduğunun bildirildiği anlaşıldığından ve uygulanacak vergi oranı taşınmazın net alanına göre belirleneceğinden, mahkemece, keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle katma değer vergisine esas fiili net kullanım alanının tespit edilerek, ihale alıcının KDV’ye yönelik şikayeti hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
İİK'nın 206. maddesinin kamu alacaklarının hacze iştirak etmesinde uygulanmayacağı, kamu alacağının hacze iştiraki açısından kamu alacağının niteliği ve ilk haczin dayandığı alacağın niteliği ile ilgili bir ayrım yapılmadığından, kamu alacağının ve ilk haczin dayandığı alacak hangi sebepten doğarsa doğsun kamu alacağı için satıştan önce haciz konulmuşsa ilk hacze iştirak edeceği- İİK'nın 106. maddesi uyarınca, iki (şimdi; bir) yıllık satış isteme süresinde avans yatırılarak satış isteminde bulunulmuş olmakla, şikayet olunanın haczinin düşmeyeceği-
Borçlu limited şirket ortaklarının şirketten tahsil olanağı kalma­yan kamu alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya so­rumlu olduğu-  Vergi borcundan dolayı davalı şirket ortağının 1/3 oranında sorumlu olduğu, anılan tarihte şirket müdürü olmadığı, başvuru tarihinde takip konusu vergi borcunu beş taksitte ödediği ve borcu kalmadığı gerekçesiyle 6183 s. K. mad. 24 vd. gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu- Takip konusu vergi borcu yargılama sırasında ödenmiş olmakla davanın reddine karar verilmiş ise de, davanın açılmasına davalılar sebep olduğundan harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen tazminat davaları-
Mahkemece, satışa konu aracın ticari plakasının belediyede bulunan hususi sicil marifetiyle haczinin mümkün olduğu, söz konusu ticari plakanın tek başına da değerinin olduğu ve haczedilip satılabileceği, şikâyet olunanların ticari plaka üzerinde usulüne uygun konulmuş haczinin bulunmadığı gerekçesiyle, şikâyetin kabulüne karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
Sanığın şikayet dilekçesinde belirtilen adresin ticaret sicil kaydı adresinden farklı olduğu ve hacze gidilen adrese tannmadığı, aynı adreste yapılan zabıta araştırmasında da tanınmadığı,  sanığın ticaret sicilinde kayıtlı olduğu adresinde zabıta araştırması yapılarak ve sanığın şikayet tarihini kapsar şekilde en son verilen vergi beyanname örnekleri getirtilerek incelenerek, delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği- İİK mad. 345/a uyarınca "sermaye şirketinin iflasını istememek" suçunun oluşabilmesi için, aynı Kanun'un mad. 179 ve TTK mad. 376'da öngörülen koşullarda şikayet tarihi itibariyle şirketin aktif ve pasif durumunun belirlenerek sonucuna göre şirketin iflasının istenmesi şartlarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğinden hareketle, öncelikle şikayet tarihinden itibaren geriye dönük olarak yakın zamanda borçlu şirkete ait ticari defterlerin temini ile borçlu şirket hakkında kesinleşmiş icra takip dosyalarının, Vergi Dairesinden en son kurumlar vergisi beyannameleri ile varsa bilançolarının da getirtilip mevcut borçları da pasife dahil edilerek, ticari defterler, bilançolar ve banka hesapları da incelenmek suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği- 
6183 sayılı yasadan kaynaklanan tasarrufun iptali davalarının amacı amme borçlusunun bu Kanunun 27, 28, 29 ve 30.maddelerinde yazılı tasarruf ve muamelelerinin iptali ile alacaklının alacağının tahsilini sağlamak olduğu- 6183 sayılı Yasadan kaynaklanan tasarrufun iptali davalarında Hazine için aciz vesikası ibraz etme zorunluluğu bulunmamakla birlikte, mevcut malların borca yetersizliğinin anlaşılması gerektiği- Dava konusu borç yargılama sırasında ödenmiş olup tasarrufun yapılış tarihine kadar doğmuş vergi alacağının bilirkişi marifetiyle belirlenip, davacının tasarruf tarihine kadar olan vergi alacağı tespit edildikten sonra davalı borçlu mirasçılara ait olan taşınmazların değerinin davacının alacağını karşılayıp karşılamayacağı konusunda bilirkişi raporu alınarak; sonucuna göre; tarafların haklılık durumları değerlendirilip, yargılama giderinin haksız olan tarafa yükletilmesi gerektiği-  6183 sayılı Yasadan kaynaklanan davalarda hükmedilecek avukatlık ücreti maktu ücreti vekalet olduğu-
Borçlunun temerrüdünün banka tarafından akdi ilişkinin sona erdirilip hesabın kesilmesinden sonra borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede belirtilen ödeme süresinin bitmesinden itibaren oluştuğu- Temerrüt tarihindeki asıl alacak ve akdi faizden oluşan ana alacağa %50 faiz uygulanacağı-
Taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesine göre, sözleşmenin yedi nüsha olarak düzenlendiği ve her türlü vergi, resim ve harçların davalı yükleniciye ait olacağının kararlaştırıldığı gözetildiğinde; davacı iş sahibi banka tarafından herhangi bir kuruma sunulmayan üç adet nüshanın suret (örnek) olarak kabulünün mümkün olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre bu nüshalara ait damga vergisini dava dışı vergi dairesine ödeyen davacı, ödediği bu bedeli davalı yükleniciden talep edebilir mi?

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.