Mahkemece, satışa konu aracın ticari plakasının belediyede bulunan hususi sicil marifetiyle haczinin mümkün olduğu, söz konusu ticari plakanın tek başına da değerinin olduğu ve haczedilip satılabileceği, şikâyet olunanların ticari plaka üzerinde usulüne uygun konulmuş haczinin bulunmadığı gerekçesiyle, şikâyetin kabulüne karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
Sanığın şikayet dilekçesinde belirtilen adresin ticaret sicil kaydı adresinden farklı olduğu ve hacze gidilen adrese tannmadığı, aynı adreste yapılan zabıta araştırmasında da tanınmadığı, sanığın ticaret sicilinde kayıtlı olduğu adresinde zabıta araştırması yapılarak ve sanığın şikayet tarihini kapsar şekilde en son verilen vergi beyanname örnekleri getirtilerek incelenerek, delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği- İİK mad. 345/a uyarınca "sermaye şirketinin iflasını istememek" suçunun oluşabilmesi için, aynı Kanun'un mad. 179 ve TTK mad. 376'da öngörülen koşullarda şikayet tarihi itibariyle şirketin aktif ve pasif durumunun belirlenerek sonucuna göre şirketin iflasının istenmesi şartlarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğinden hareketle, öncelikle şikayet tarihinden itibaren geriye dönük olarak yakın zamanda borçlu şirkete ait ticari defterlerin temini ile borçlu şirket hakkında kesinleşmiş icra takip dosyalarının, Vergi Dairesinden en son kurumlar vergisi beyannameleri ile varsa bilançolarının da getirtilip mevcut borçları da pasife dahil edilerek, ticari defterler, bilançolar ve banka hesapları da incelenmek suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği-
6183 sayılı yasadan kaynaklanan tasarrufun iptali davalarının amacı amme borçlusunun bu Kanunun 27, 28, 29 ve 30.maddelerinde yazılı tasarruf ve muamelelerinin iptali ile alacaklının alacağının tahsilini sağlamak olduğu- 6183 sayılı Yasadan kaynaklanan tasarrufun iptali davalarında Hazine için aciz vesikası ibraz etme zorunluluğu bulunmamakla birlikte, mevcut malların borca yetersizliğinin anlaşılması gerektiği- Dava konusu borç yargılama sırasında ödenmiş olup tasarrufun yapılış tarihine kadar doğmuş vergi alacağının bilirkişi marifetiyle belirlenip, davacının tasarruf tarihine kadar olan vergi alacağı tespit edildikten sonra davalı borçlu mirasçılara ait olan taşınmazların değerinin davacının alacağını karşılayıp karşılamayacağı konusunda bilirkişi raporu alınarak; sonucuna göre; tarafların haklılık durumları değerlendirilip, yargılama giderinin haksız olan tarafa yükletilmesi gerektiği- 6183 sayılı Yasadan kaynaklanan davalarda hükmedilecek avukatlık ücreti maktu ücreti vekalet olduğu-
Borçlunun temerrüdünün banka tarafından akdi ilişkinin sona erdirilip hesabın kesilmesinden sonra borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede belirtilen ödeme süresinin bitmesinden itibaren oluştuğu- Temerrüt tarihindeki asıl alacak ve akdi faizden oluşan ana alacağa %50 faiz uygulanacağı-
Taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesine göre, sözleşmenin yedi nüsha olarak düzenlendiği ve her türlü vergi, resim ve harçların davalı yükleniciye ait olacağının kararlaştırıldığı gözetildiğinde; davacı iş sahibi banka tarafından herhangi bir kuruma sunulmayan üç adet nüshanın suret (örnek) olarak kabulünün mümkün olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre bu nüshalara ait damga vergisini dava dışı vergi dairesine ödeyen davacı, ödediği bu bedeli davalı yükleniciden talep edebilir mi?
Tasfiye ile artık ortaklık malvarlığı para haline dönüştürüleceği, borçların ödeneceği, sermaye değerleri ortaklara iade edileceği ve geri kalan meblağın ortaklar arasında kar ve zararın paylaşılması esasına göre dağıtılacağı- Ortaklar tasfiyeyi istememiş olsalar bile, ortaklık sona ermekle kendiliğinden tasfiye aşamasına girileceği- Tasfiyede sözleşme özgürlüğü esasının benimsenmesinin bir sonucu olarak ortakların; ortaklığın tasfiyesi bakımından kanundaki hükümlere uygun tasfiyeyi kendi aralarında anlaşarak gerçekleştirebileceği, ancak tasfiye husunda ortaklar anlaşamazlar ve tasfiye istemi ile mahkemeye başvururlarsa, bu durumda tasfiyenin mutlaka mahkeme tarafından bizzat gerçekleştirilmesi gerektiği-
Paylaşıma konu aracın aynından kaynaklanan Motorlu Taşıtlar Vergisi bedelinin rüçhanlı olduğu- Yedieminlikten kaynaklanan alacağın tüm alacaklıları ilgilendiren muhafaza masraflarından olduğu için MTV'den de önce ödenmesi gerekirse de, bu muhafaza masrafının ihale tarihinde geçerli Adalet Bakanlığı'na Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ uyarınca muhafaza bedeli kapsamında belirlenen bedelden hesaplanması gerektiği-
Vergi dairesinin yazısına dayanılarak ayrıca alacağın doğum sebebi ve satışa yapılan malların aynıyla ilgili olup olmadığı araştırılmadan, bu dairenin alacağına öncelik tanınamayacağı—
Vergi borcu için yapılan açık artırma sonucu meydana gelen mülkiyet intikallerinin yasaya uygun olmadığı ileri sürülerek ihalenin ve alıcı üzerine yapılan tapu tescilinin bozulması istemiyle açılan davalara bakmağa adliye mahkemelerinin görevli olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.