Taraflar arasındaki mal rejiminin 27.2.2006 tarihinde sona erdiği, aracın 26.3.2004 tarihinde davalı adına alınan 16000 TL. oto kredisi ile alındığı, boşanma davası tarihinden sonra ise 8481 TL. ödenerek borcun 10.1.2007 tarihinde kapatıldığı ihtilafsız olup; mal rejiminin sona ermesinden sonra kalan borcun davalı tarafından (kişisel kazancı ile) ödenmesi nedeniyle denkleştirme yapılmasının zorunlu olduğu-
Haksız el koymadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin davada, davacının aracın uzun süre davalı yedinde kalmasına sebebiyet vererek zararın artmasında kusurlu olduğu anlaşıldığından, davacının müterafik (bölüşük) kusuru bulunduğu gözetilerek hükmedilecek tazminat miktarından TBK. mad. 52 gereğince uygun miktarda indirim yapılması gerektiği-
6183 sayılı AATUK.nun 67.maddesinde belirtilen 15 günlük sürenin başlangıcının alacaklı tahsil dairesine istihkak iddiasının bildirim tarihi olduğu- Tüzel kişilerde istihkak iddiasında bulunma ve buna itiraz süresinin tüzel kişinin temsil yetkisine sahip organının haczi ve itirazı öğrendiği tarih olduğu- Bu kapsamda genel olarak dış ilişkilerde bazı kişilerin tüzel kişinin hukuki işlemlerine katılması öngörülmüş ise bu kişilerde tüzel kişinin organı sayılacağı-
Asıl ve karşı tazminat davası-
Davacı her iki davada da 2002 ve 2003 yıllarına ait tatil hakkının davalı tarafından RCI ya devredilmesini talep ve dava etmiş olup; dava dosyasında davacının bu talebi reddedilip hüküm de kesinleştiğine göre, o davadaki bu taleplerin reddine dair hükmün kesin hüküm oluşturacağı-
Taraflar arasında düzenlenen 30.11.2005 tarihli protokol gereğince ödenmeyen vergi borcunun, davacılar tarafından ödenmesi üzerine 11.259,67 TL 'nin davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
Artık değere katılma alacağı isteği-
«E. hükmünü içermeyen ilam»ın, İİK’nun 68. maddesinde yazılı belgelerden olmadığı–
6183 sayılı Kanuna göre açılmış olan tasarrufun iptali davaları sonucunda, mahkemece-davanın kabulü halinde “tasarrufun yapıldığı tarihe kadar tahakkuk eden vergi asılları ve bunların işleyecek faiz ve eklentileri ile sınırlı olarak tasarrufun iptaline” karar verilmesi gerekeceği "tasarruf tarihinden sonra oluşan" vergi asıllarından da davalının sorumlu tutulamayacağı gibi, mahkemece "dava tarihine kadar doğan" alacak ve eklentileri için de iptal kararı verilemeyeceği)–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.