Borçlunun temerrüdünün banka tarafından akdi ilişkinin sona erdirilip hesap kat edildikten sonra, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya "ihtarnamede ödeme için süre verilmiş ise bu sürenin bitiminden itibaren oluşacağı"-
İhale konusu aracın takyidat bilgisinde birden çok haciz bulunduğundan ve sat bedeli bütün alacaklıların alacağının karşılanmasına yetmediğinden İİK'nin 140. maddesi gereğince sıra cetveli yapılmasının zorunlu olduğu- Takip alacaklısının yediemin alacağının mı yoksa motorlu taşıtlar vergisinin mi öncelikle ödenmesi gereken bir alacak olduğu hususların ise sıra cetveli yapılmasından sonra tartışılabilecek hususlar olduğu-
Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itirazın, alacağın esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede, itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla İcra Mahkemesi'nde ileri sürülmesinin gerekeceği-(İİK 142) Haciz konusu bir malın satış tutarının kural olarak, İİK'nın 138. madde hükmü uyarıca haciz tarihindeki alacakla bu alacağa satışa kadar işleyen faiz miktarının toplamını karşılayacağı, haciz tarihinden sonra oluşan alacakların, önceki hacizden yararlanamayacağı-(İİK 138) Davacı tarafça adı geçen davalının temlik aldığı alacağın ödenmiş olduğu, yani alacağın esasına yönelik itirazda bulunduğu anlaşıldığından, mahkemece, bu davalı yönünden görevli olduğunun kabulü ile uyuşmazlığın esası incelenerek, sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Azlık pay sahiplerinin mahkemeye müracaatla genel kurulun toplantıya çağrılmasını talep edebilecek olmaları uzun yıllardır toplantı çağrısında bulunmayan müdürün bu konudaki sorumluluğunu ve ağır kusurunu ortadan kaldırmayacağı- Görevde bulunduğu 7 yıllık süreçte en temel vazifelerinden olan genel kurulun toplantıya çağrılması şeklindeki görevini yerine getirmeyen, bu husustaki özensizliği ve ihmali sürekli hale gelmiş davalı müdürün azline karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davası-
Davacının alacağının cari hesap alacağından doğduğu, alacağın gerçek olduğu, haciz tutanaklarının İİK. mad. 105 kapsamında geçici aciz belgesi niteliğinde olduğu, iptali istenen tasarrufların takip konusu alacaklardan sonra yapıldığı ve davanın süresinde açıldığı anlaşılmakla, mahkemece dava ön koşulları yönünden itirazın iptaline ilişkin hükmün kesinleşip kesinleşmediği sorularak kesinleşmemiş ise kesinleşmesi beklenerek, kesinleşmiş ise dava koşulları gerçekleşmiş olacağından tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekeceği- Borçlu ile davalının kayınpeder-damat (borçlunun kızı, davalının eşi) olması halinde İİK. mad. 278/3-1, 280/1 gereğince, dava konusu diğer tasarrufun iptli gerekeceği- Davalı vekilinin savunmasından davalının borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğu anlaşıldığından ve dava konusu taşınmazın satışına rağmen halen borçlu tarafından bedelsiz olarak kullanılmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığından, İİK. mad. 280/1 gereğince davacının alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İİK. mad. 154 gereğince, iflas ve iflas davasındaki usul hükümlerine göre incelenmesi gereken iflasın ertelenmesi davalarında kesin yetkili mahkemenin, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olduğu-
6183 sayılı Kanundan kaynaklanan istihkak davalarında maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.