Bağ-Kur’un anılan yazısı ile davacıyı yanlış yönlendirerek tahsil ettiği primleri yıllarca nemalandırması, primi ödenen dönemin sosyal güvenlik açısından değerlendirildiği konusunda davacıya ümit ve güven verilerek davacının önce ek geçici 13 madde sonra ek geçici 16.madde ile tanınan geçmiş hizmetleri borçlanma hakkından yararlanmasının engellenmesi, davacının kötü niyetli olduğunun da iddia ve isbat edilmemiş bulunması karşısında;29.5.1978-20.4.1982 dönemindeki sigortalılığın sonradan iptali, Medeni Kanunun 2.maddesinde ifadesini bulan dürüstlük kurallarına da aykırılık teşkil ettiği-
506 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığı bağlanması istemi-
Yaşlılık aylığı almakta iken, başka bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olarak çalışmaya başlanılması ile değil, sosyal güvenlik kurumlarına prim ve kesenek ödenmesi durumunda yaşlılık aylığının kesileceği-
Hak sahibi sıfatıyla eş ve baba üzerinden çift ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemi-
Davacı aleyhine değişiklik içermekte olan iş yönetmeliğinin davacı işçiyi bağlayıp bağlamadığı- İşyeri uygulamalarının yürürlükte bulunduğu dönemle sınırlı olmak üzere kapsam içi işçilerin işkolunda geçerli toplu iş sözleşmesinde düzenlenen ücret zammı oranlarının kapsam dışı personele uygulanması gerektiği-  İş sözleşmesi ile değişikliğe rıza gösterilmiş olan davacının yürürlükten kalkmış olan çalışma esaslarından kaynaklı fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacağı talep hakkı bulunmadığı- "Davacının en son iş sözleşmesini imzaladığı tarihte henüz aleyhe olan yeni esasların yürürlükte bulunmadığı, imzalanan iş sözleşmesinde atıf yapılan eski esaslar olduğu, yeni düzenlemenin davacıya hangi tarihte tebliğ edildiğinin de belli olmadığı, iş sözleşmesinin imzalandığı tarihte henüz yürürlükte olmayan değişikliğe davacının yazılı onay verdiğini söylemenin mümkün olmadığı, bu durumda davacının aleyhine olan yeni yönetmeliğe dayalı çalışma koşullarını kabul ettiğinden söz edilemeyeceği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Ana alacağın taksitler halinde bölüm bölüm ödenmesi durumunda her bir ödeme sonunda faiz talep etme ile ilgili fer'i hakkın saklı tutulduğunu ayrıca belirtmeye gerek olmadığı-
Yasal dayanağı bulunmadan oluşturulan esnaf odası kaydı Kanunun anladığı anlamda Kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı (mimarlar, eczacılar, tabipler odası gibi) niteliğinde bulunmadığından, bu kayda geçerlilik tanınarak davacının zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabulü edilemeyeceği-
Davacının yaşlılık aylığına esas sigortalılık süresinin hesabında, daha önce sigortalı olarak Türkiye'de tescili olmayanların 506 Sayılı Kanunun Geçici 81. maddesinin yürürlük tarihinden sonra, yürürlük tarihinden öncesine ait devreye ilişkin olarak yapacakları borçlanmaların; Geçici 81. madde uygulamasında gözetilmesi ve 3201 sayılı Kanun uyarınca borçlanarak kazandığı sigortalılık süresini de dikkate alarak, davacının yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığının 506 sayılı Kanunun Geçici 81 maddesindeki koşullara göre belirlemesi gerekeceği-
Davacının ilk iş sözleşmesi dönemi kıdem ve ihbar tazminatları ödenerek 01.04.2002 de tasfiye edilmiş ve davacı 03.04.2002 tarihli ibranamede o tarihe kadar olan sözleşme yıllık izin ücretlerini aldığını kabul etmiş olduğundan anılan dönem, yıllık izin süresi hesabında nazara alınamayacağı- Davacı, 02.04.2002 tarihinde başlayan ve yaşlılık aylığına hak kazanma ile son bulan ikinci iş sözleşmesi döneminde artan süreye göre yeni bir yıllık izne hak kazanmadığından yıllık izin isteğinin de reddinin gerekeceği-
Zorunlu Bağ-Kur sigortalılığını gizleyerek Sosyal Sigortalar Kurumuna askerlik borçlanması yapmış olan davacının, iyiniyetli kabul edilemeyeceği–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.