Bir kimsenin isteğe bağlı sigortalı sayılması için diğer koşulların yanında müracaat tarihinden önce 506 sayılı Kanununa göre tescil edilmiş olmasının da gerekeceği, davacının 2829 sayılı Yasadan yararlanmak ve Sosyal Sigortalar Kurumundan daha fazla yaşlılık aylığı bağlanmasını sağlamak için ve özellikle 506 sayılı Kanuna tescil edilmediğini bildiği halde, isim ve soyadı benzerliğinden yararlanarak bir başkasının sigorta sicil nosunu kullanarak kurumu yanıltmak suretiyle isteğe bağlı sigortalı olduğu, bu nedenle, davacının iyiniyetli olmayıp, MK.nun 2. maddesinden yararlanmasının mümkün olmayacağı-
Mahkemenin direnme kararına gerekçe yaptığı Anayasa Mahkemesinin 12.12.2002 gün, 2000/36 E. 2002/198 sayılı kararı, 26.9.2002 tarihli bozma kararından sonra verilmiş olup Özel Dairece inceleme konusu yapılmadığından ortada usulüne uygun bir direnme kararı bulunmayıp yeni bir hükmün varlığının kabulünün gerekeceği-
Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de, yeni dava konusu önceki dava konusunun yerine geçeceği ve yine tek bir davanın söz konusu olacağı, HMK. mad. 176 uyarınca, aynı davada, tarafların ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceği-
4/A ve 4/C her iki emekli maaşlarından yapılan sosyal güvenlik destek priminin iptaliyle, yapılan kesintilerin iadesine-
3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkındaki Kanun kapsamında yurtdışında geçen çalışmaların borçlanılması sonucu yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra, sigortalının Türkiye'de sosyal güvenlik kurumlarına tabi olacak şekilde çalışmaya başlaması durumunda yaşlılık aylığının kesileceği-
22. HD. 25.02.2019 T. E: 2016/6150, K: 4215-
Oyak, 205 sayılı Yasayla kurulan bir kuruluş olup, amacı, tamamen kamusaldır; tetkili organları arasında, devletin, merkezi idarede yer alan, Bakan ve Üst düzey Komutan ve yetkililer dahil resmi kişiler yer almaktadır, denetim ve kendisine tanınan ayrıcalık ve muafiyetler, bir özel tüzel kişide bulunması düşünülmeyecek boyutlardadır, bu nedenledir ki Oyak, bir kamu tüzel kişisi olduğundan davacı Oyak-Renault A.Ş. dahil benzeri tüm iştiraklerin ayırımsız sosyal yardım zammından dolayı Sosyal Sigortalar Kurumuna karşı sorumlu olduklarının kabulünün gerekeceği-
Borçlanabilmek ve yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için yurtdışındaki işçimizin yurda kesin dönüş yaptığının belgelenmesinin gerekeceği, işçinin yurtdışında hastalık sigortasından geçici iş göremezlik ödeneği aldığı anlaşılırsa yurda kesin dönüş yapmadığı hususunun sabit olacağı-
Davalı Kurum kayıtlarında gözükmeyen ancak dava dışı işyerinden bildirildiği iddia edilen 60 günlük hizmetin yaşlılık aylığı bağlanmasına esas alınması istemiyle açılan eldeki davanın hizmet tespiti niteliğinde olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 124 üncü maddesi gereğince çalışmaların geçtiği iddia olunan işverene husumet yöneltilerek göstereceği deliller de toplanmak suretiyle çalışmanın varlığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı-
Davacı baba, anne ve çocukları aleyhine açtıkları 300.000.000 YL yardım nafakası davasında babanın sigortadan aldığı 332.000.000 TL yaşlılık aylığı yanında Trabzon'da 400-500 milyar TL değerinde arazisi bulunduğu iddia edildiğine göre; bu yönün araştırılması varsa değeri hakkında bilirkişi görüşü alınarak davacıların yoksulluktan kurtaracak seviyede değilse davalı dışındaki çocuklarının da sosyal ve ekonomik durumları araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.