Hâkimin anlaşmalı boşanmaya karar verebilmesi için, boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumları hakkında taraflarca yapılan düzenlemeyi uygun bulması gerektiği–
«Velayetin kaldırılmasını gerektiren sebep ortadan kalktığından bahisle velayetin iadesi» niteliğindeki istek ile ilgili davada, delillerin bu çerçevede değerlendirilip hasıl olacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekeceği–
Görev kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında dikkate alınmasının zorunlu olduğu; velayetin düzenlenmesine ilişkin davaya Aile Mahkemelerinde bakılacağı- 
Müşterek çocuklardan yaşı büyük olana, velayeti ile ilgili tercihi sorulmalı, olası sonuçlarından bilgilendirilmeli ve mahkeme nezdindeki aile mahkemesi uzmanlarından çocukların velayetine esas teşkil etmek üzere rapor alınmalı, tüm deliller birlikte değerlendirilerek, ebeveynlerden hangisinin yanında bulunmanın çocukların çıkarına olduğu saptanmalı ve düzenleme yapılırken kardeşlerin birbirinden ayrılmamaları da gözetilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Boşanma sebebiyle velayet hakkının sırf anneye verilmiş olmasının çocuğun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmayacağı-
Çocuğun bedensel ve zihinsel gelişiminin anne yanında tehlikede olduğu ve annenin velayet görevini ihmal ettiğine ilişkin başkaca bir delil bulunmadığına göre (TMK. 183,348 ve349.maddelerindeki şartları da oluşmamıştır) 1999 doğumlu olup, anne bakım ve şefkatine muhtaç çocuğun velayetinin anadan alınamayacağı-
Velayeti anneye bırakılan müşterek çocuğun baba yanında yatıya kalacak şekilde, babanın çalışma gün ve saatleri de dikkate alınarak kişisel ilişki tesis edilmesi gerekeceği-
Üniversitede öğrenci olan ve gelirinin bulunmadığı tespit edilen davacının talebinin, MK. nun 365/II maddesi gereğince, geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun yardım nafakası istemi olduğu halde, dava dilekçesinde sehven yoksulluk nafakası olarak yazılmasının sonuca etkili olmayacağı- Dava tarihinde davacı anne tarafından TMK’nun 336/2 maddesi gereğince velayet hakkına dayanılarak açılan davada, yargılama sırasında reşit olan ve üniversitede öğrenci olan davacı tarafından asaleten yardım nafakası talebinde bulunulması ve daha sonra avukat ile davayı takip etmesi nedeniyle, reşit olduğu tarihten sonrası için de yardım nafakasına hükmedilmesi gerekeceği-
Davalı eş ve müşterek çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakasının,boşanma davasının reddedilmesi ve nafakanın devamına ilişkin bir karar da verilmemiş olduğundan boşanma hükmünün kesinleşeceği tarihe kadar devam edip kesinleşme tarihinde son bulacağı-velayet hakkının boşanma hükmü ile beraber herhangi bir tarafa verilmemesi halinde boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte çocuklar lehine hükmedilen nafakanın sona ereceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.