4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 405, 406 ve 408. maddeleri kapsamında kalan, akıl sağlığı, malvarlığını kötü yönetme ve yaşlılık sebeplerine dayalı kısıtlanma kararı verilmesi istemi-
Davalıların ortak çocukları olarak nüfus kaydında gözüken Z....’nin velayetinin düzenlenmesi yönünden, taraflara vakıa ve olguları bildirme ve bunları kanıtlama olanağının tanınması, adil yargılama hakkı"nı da içeren "hukuki dinlenilme hakkı"nın bir gereği olduğu göz ardı edilerek ve velayet davalarının kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alındığında mahkemece basit yargılama usulünde duruşma yapılmaksızın da karar vermeye imkan tanıyan Hukuk Muhakemeleri Kanununun 320/1. maddesinin uygulanmasında hataya düşülerek; taraflara cevap verme ve iddiaları doğrultusunda delillerini bildirmeleri için süre verilmesi, gösterdikleri takdirde taraf delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek gerçekleşecek sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerektiği-
Daha önce muhatapça açılıp okunsa da, elektronik yolla yapılan tebligatın, tebligat adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı-
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı kadının eşini ihmal edecek şekilde telefonla meşgul olduğu, bu sebeple çıkan dedikodular sebebiyle erkeğin eşine güveninin kalmadığı ve tarafların cinsel ilişkiden kaçındıkları anlaşıldığından, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği- Ağır kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceği-
Artırılması istenen nafaka 04/10/2007 tarihindeki koşullara göre verilmiş olup, bu davanın açıldığı 19.09.2012 tarihine kadar geçen süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik koşullarında değişme ve gelişme olduğundan nafakanın en azından TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması gerekeceği-
Yemin deliline dayanılmasına rağmen mahkemece yemin konusunda ihtaratta bulunulmadığı ve eksik inceleme ile hüküm kurulamadığından bozmayı gerektirdiği-
Velayeti kendisinde olan çocuğun soyadının değiştirilmesi isteminde bulunan davacı annenin davalı olarak hem Nüfus Müdürlüğünü hem de -dava sonucunda verilecek karar, küçüğün babasının hukuki durumunu da etkileyeceğinden- babayı davaya dahil etmesi gerektiği-
Evlilik birliği içinde velayetin kullanılması kapsamında tüm davaların ana ve baba tarafından birlikte açılması; bunlardan biri tarafından açılmış bulunan davaya, diğer eşin katılımının veya rızasının sağlanmasının gerekeceği-
Velayet hususunda ana ve babanın yararı ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekeceği-
Davalı tarafça davacının maddi durumunun iyi olduğu iddia edilmekte olup davacı hakkında mahkemece yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasının yeterli olmadığı, davacının sahibi bulunduğu şirkete ilişkin herhangi bir araştırma yapılmadığı, davacının gelir durumunun net olarak tespit edilmediği anlaşıldığından, mahkemece, davacının sosyal ve ekonomik durumu ayrıntılı şekilde araştırılıp, hasıl olacak sonuca ve nafakanın niteliğine göre müşterek çocukların yaşı, eğitim durumları ve ihtiyaçları belirlenerek hakkaniyete uygun bir miktar iştirak nafakasının belirlenmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.