Tenfizi talep edilen velayete ilişkin ilam ..... Mahkemesine ilişkin olup,söz konusu ilamın verildiği ....Eyaletinde,yabancı ilamların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmü veya fiili uygulamanın bulunup bulunmadığının,ilamların türü ve hukuki niteliği bakımından bir engel olup olmadığının değerlendirilmesi gerekeceği-
Zina sebebinin kanıtlanmadığı ve davalının güven sarsıcı davranışlar içerisinde girdiği anlaşıldığından, mahkemece davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı davası hakkında deliller değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- Tarafların müşterek çocuğunun dava tarihinden önce vefat ettiği anlaşıldığından bu çocuk yönünden de tedbir ve iştirak nafakası takdir edilmesinin ve velayet düzenlemesi yapılmasının doğru görülmediği-
Taraflar arasında boşanma kararı verilmemiş olmasının, çocuklarla ilgili gerekli önlemlerin alınmasına engel olmadığı- TMK. mad. 197 dikkate alıp, geçici velayet düzenlemesi yapılarak; velayetin kadına verilmesine yönelik istemin kabulüne karar verilmesinin gerektiği- Kadının yine TMK. mad. 197/2 çerçevesinde talep ettiği ortak konutun kendisine tahsisi konusunda önlem alınması isteği hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilmesinin gerektiği-
Davacı ön incelemeyi izleyen tahkikat duruşmasında tanıklarının hazır olduğunu belirttiğine göre, HMK. mad. 243 gereğince, tanıkların dinlenip sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği-
Erkek eşin evi terk ederek evlilik birliğini devam ettirmek istemediği, başka kadınlarla yaşayarak sadakatsiz davrandığı, kadını ve çocuğu evden gönderdiği, buna karşılık kadın eşin ise; ortak eşyaları sattığı ve tartışma sırasında eşine hakaret ettiği, gerçekleşen bu kusurlu davranışlar karşılaştırıldığında tarafların kusurlarının birbirine denk olduğundan bahisle, eşit kusurlu sayılamayacakları, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğunun kabul edilmesi gerektiği-
Mahkemece yapılacak işin, kadının kendisi için talep ettiği tedbir nafakası hakkında, infazda kuşku ve çelişki oluşturmayacak şekilde karar vermekten ibaret olduğu-
Davacı-davalı kadının bağımsız konutta oturma isteğine rağmen davalı-davacı kocanın bağımsız konut sağlamaya yanaşmadığı eşini kendi ailesiyle birlikte oturmaya zorladığı ve eşini tehdit ettiği durumlarda boşanmaya karar verilmesi gerekeceği-
Babanın nüfusuna tescil edilen evlilik dışı çocuk için, velayet dü-zenlenmesi yapılıp, kendisine velayet verilmeyen taraf aleyhine iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekeceği–
Velayetin değiştirilmesi istemli davada, davacı ile çocuk arasında soybağının kurulmadığı, davacının, çocuğun velayetini istediğine ve beyanda bulunarak "kendisinin evlilik dışı ilişkisinden olduğunu" bildirdiği; bu talep "tanıma" beyanını (TMK. md. 295) da içerdiğinden, davacının tanımaya ilişkin beyanını TMK 296. maddesi uyarınca çocuğun ve davacının kayıtlı bulunduğu nüfus müdürlüğüne bildirmek ve bu işlemin sonucunu beklemek; daha sonra da, tarafların gösterdikleri delillerin değerlendirilip; velayet konusunda bir karar vermekten ibaret olup, bu yönde işlem yapılmadan hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Kişisel ilişki hakkının hangi günlerde ve süreyle kullanılacağının karar yerinde gösterilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.