Genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davacıdan, kredi sözleşmesinin teminatı olarak alınan 500.000,00 TL ve 5.000.000,00 TL bedelli iki bono iki ayrı icra takibine konu edilmiş olup, davacı-borçlunun bu takiplerde şahsi malvarlığı (tüm malvarlığı) ile sorumlu olduğu- Sevhen senet miktarı üzerinden icra takibi açan davalı bankanın, aynı alacak için alacak miktarını aşar şekilde her iki bonoya dayalı takip başlatmasında hukuki yararı olmadığından, davacının davasının kabulü ile davalıya 500.000,00 TL borçlu olmadığının tespiti yönünde kurulan hüküm isabetli olduğu- Hangi takip dosyasından ne miktarda borçlu olunmadığı açıklanmadığından hükmün ne şekilde infaz edileceğinin belli olmadığı- Mahkemece infazda tereddüt ve çelişki oluşmaması için esası daha yüksek olan icra takip dosyasından dolayı davacının davalıya 500.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, hizmet kusuruna dayanılarak ...... Belediye Başkanlığı aleyhine açılan bu davada adli yargının yargı yolu bakımından görevsiz bulunması nedeniyle davanın HMK 114/1-b maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Eldeki dava açılırken vesayet makamından gerekli iznin alınmadığı gerekçesi ile dava reddedilmiş ise de, kısıtlı davacının dava açıldıktan sonra vefat ettiği ve davacının bir kısım kardeşlerinin davayı açan davacı vekiline vekalet vererek davaya katıldıkları dikkate alınarak davaya esastan bakılması gerekeceği-
Dava şartlarının, davanın açıldığı tarihten hükmün kurulduğu tarihe kadar aynen bulunması temel bir kural olduğu, hâkimin davanın başında dava şartlarının mevcut bulunup bulunmadığını kendiliğinden (re'sen) araştırmak zorunda olduğu, bir dava şartının bulunmadığını tesbit etmesi halinde işin esasına girmeden davayı usul yönünden red etmesi gerektiği, ancak bu yön ihmal edilmiş ve işin esasına girilmiş olması halinde, dava görülmekte iken başlangıçta noksan bulunan dava şartı da gerçekleşmiş ise artık davanın, usulden red edilmeyip esastan tetkikle çözüme ulaştırılması gerektiği-
4. HD. 26.04.2023 T. E: 2021/19505, K: 5671
Motorlu Taşıtlar Vergisinin muhafaza masraflarından önce ödenip ödenmeyeceği hususu icra mahkemesinde şikayet yoluyla çözülebilir ise de, yediemin ücretinin miktarı yani yediemine ödenen ücretin sıra cetveline ödenen kadar olup olmadığı genel mahkemelerde yapılacak yargılama sırasında çözümlenmesi gerektiği-
Basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemi-
Davacının 9.940,01TL alacak üzerinden başlatmış olduğu icra takibine vaki itirazın iptalini istediği davada, davacının talebi dikkate alındığında uyuşmazlığa bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu; hal böyle olunca da mahkemece, uyuşmazlığın esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği-
Konut sigorta sözleşmesinden kaynaklanan ve davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
Sicil kayıtlarından davalı olarak gösterilen gibi bir şahıs firması olmadığı ve firmayı temsilen ihaleye katılanın da davadan önce öldüğü anlaşıldığından, pasif dava ehliyeti bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.