Ticari satım sözleşmesine aykırı davranıldığı iddiasıyla oluşan maddi-manevi zararın tazmini istemine ilişkin davada, karşı davadaki menfi tespit talepleri, tamamen asıl davaya cevap mahiyetinde hususlar olup, asıl davada zaten değerlendirileceğinden ayrı bir dava konusu teşkil etmeyeceği açık olup, davacının menfi tespit taleplerinde hukuki yararı bulunmadığı- Karşı davanın esasında sadece tazminat istemine ilişkin olduğunun kabulü gerekeceğinden, arabuluculuğun dava şartına tâbi olacağı, öte yandan davacının menfi tespit talepleri de olduğu kabul edilse dahi, bu talepler yönünden davanın tefriki doğru olmayacağından, bu davanın her durumda arabuluculuk dava şartına tâbi olduğunun kabulü gerekeceği-
22. HD. 27.03.2019 T. E: 2017/21222, K: 6805-
Ayıplı mal davası-
Davada, davalının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulanmış olduğundan, mahkemece yapılacak iş, davalının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerektiği-
Mahkemece, dava açıldığı tarihte İİK'nin 96/1. maddesi uyarınca üçüncü kişi şirketin geçerli bir istihkak iddiası bulunmakla birlikte, davalı üçüncü kişi şirket vekilinin şikayet dosyasında "mahcuzların müvekkili şirkete ait olmadığı" beyanı karşısında, başlangıçta var olan dava şartının davanın devamı esnasında ortadan kalktığı nazara alınarak dava şartı noksanlığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçi borçlu şirkete satış ilanının "tebliğ evrakı adreste işyeri yetkilisi olduğunu beyan eden ehil ve reşit olan ................ imzasına tebliğ edildi" şerhi ile 13.12.2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüş olup, Bölge Adliye Mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere ............. Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre satış ilanı tebliğ tarihi itibariyle borçlu şirket yetkilisinin adı geçen kişi olmadığı, borçlu şirket yetkilinin hangi sebeple mutat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olup olmadığı tespit edilmediğinden satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
İstihkak davasının amacının hacizli eşya ya da hak üzerinde cebri icranın devam edip etmeyeceğini belirlemek olduğu, istihkak davasının görülebilmesi için, geçerli ve süresinde yapılmış bir istihkak iddiasının bulunmasının gerekeceği, borçlunun üçüncü kişi lehine, üçüncü kişinin kendi lehine, borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran üçüncü kişinin diğer bir üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunmasının mümkün olduğu, bu kapsamda; icra dosyasında geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığı durumda, istihkak iddiasının reddi isteğine ilişkin olarak dava açıldığı taktirde; davanın, dava şartı olan hukuki yarar bulunmadığı gözönüne alınarak, dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Takibin ve itirazın iptali davasının, menfi tespit davasının kesinleşmeden önce açıldığı anlaşıldığından, davacının, dava konusu kaçak su tutanağına ilişkin olarak takip başlatmakta ve itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunduğu- Davalının borçlu olduğu bedel, itirazın iptali davasında dikkate alınarak talep edilen asıl alacak ve işlemiş faiz hakkında karar verilmesi gerekeceği-
Eşya taşımalarından doğan hukuki uyuşmazlıklarda malın teslim alındığı veya teslim için öngörülen yer mahkemesi (icra dairesinin) de yetkili olduğu-
Dava, tapu kayıt maliki ile davacıların miras bırakanlarının aynı kişi olduğunun tespiti isteğine ilişkin olup, çekişmesiz yargı işi olduğundan bu tür davaların görülme yeri Sulh Hukuk Mahkemeleri olup, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek karar oluşturulmasının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.