23. HD. 05.04.2017 T. E: 2015/2901, K: 1034-
İflasın ertelenmesi davasında mahkemece projenin ciddi ve inandırıcı olmadığı da gözetilerek, davacı şirketin borca batıklık durumunun tereddüde yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi hususunda somut verilere dayalı, teknik, denetime elverişli ve detaylı bir inceleme için, dosyanın oluşturulacak uzman bir heyete tevdii ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması ve varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Dava dosyasında mevcut, kayyım raporunda, davacı şirketin borçlarının büyük bir kısmını yapılandırdığının ve müdahil ...... Bankası A.Ş.'ye ise yapılandırma sonrası borç ödemesi olduğunun belirtildiği, davacı şirketin bir kısım hissedarlarının hisselerini devrederek ortaklığa yeni bir hissedar girdiğinin anlaşıldığı, mahkemece alınan bilirkişi raporları ile kayyım raporları arasında da borca batıklık miktarının tespiti açısından çelişkinin mevcut olduğu, bu durumda mahkemece, davacı şirketin son mali durumunun tam olarak tespiti ve borca batıklığın net olarak değerlendirilmesi açısından alanında uzman bilirkişi kurulundan Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınıp, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesinin gerekli olduğu-
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda şirket aktiflerinin rayiç değerlerine göre borca batıklık miktarı belirlenmesi gerekirken kaydi değerlere göre belirlendiği gibi, şirketin ortaklarına borçlarının pasifte gösterilmesi ve borca batıklıkta dikkate alınmasının doğru olmadığı- Bu durumda mahkemece önce, şirket varlıklarının rayiç değerlerinin ve bu kapsamda borca batıklığın tespiti, bu şartın yerine geldiğinin anlaşılması halinde de iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının, somut verilere dayalı olarak, bilimsel şekilde değerlendirilmesi gerektiğinden, alanında uzman yeni bir bilirkişi heyetinden yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda şirketin mali durumunu ve iyileştirme projesini açık ve somut dayanaklarla değerlendiren; açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İflasın ertelenmesinin iki temel koşulunun davacının borca batık olması, sunacağı ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde borca batıklıktan çıkabileceğine dair öngörü olduğu- Davacı yan davanın açıldığı tarih itibariyle kâr beklediği yıl için, alınan kayyım raporunda zararın olduğu; sonraki yılda ise kâr raporlandığı, ancak bu dönemde ticari borçların % 11 oranında azalırken, diğer borçların % 85 oranında arttığı bildirilmiş olduğundan, mahkemece borçların azalmasının faaliyet sonucu elde edilen kâra dayalı ödemelere mi yoksa feragat, yapılandırma vs. gibi ödeme dışı nedenlere mi dayalı olduğunun araştırılması; kârlılığın mevcut ve beklenen seyri ile borca batıklığın sona erip eremeyeceği konusunda rapor alınması ve varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Şirketin aktifinde yer alan tüm varlıkların rayiç değerlerinin (piyasa satış kıymetlerinin) mahkeme tarafından atanan yeminli bilirkişiler aracılığıyla tespiti gerekli olup, bilirkişilerce tespit edilecek gerçek veriler dikkate alınarak şirketin borca batıklık bilançosunun yeniden düzenlenmesi gerekeceği-
Mahkemece, davacı şirketin TTK'nın 376. maddesindeki usul çerçevesinde son durumu itibariyle borca batık olup olmadığının tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, borca batıklığın halen devam ettiğinin tespit edilmesi halinde, 21.03.2013 tarihinde iflas erteleme tedbirlerine hükmedildiği de gözetilerek, iflas erteleme talebinin reddi ile davacı şirketin iflasına karar verilmesi, şirketin borca batıklığının sona erdiğinin tespiti halinde ise, davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacı şirketin iyileştirme projesinde bahsettiği, devam eden inşaat projelerinin yapım işinin protokollerle başkalarına devredildiği, davacı şirkete kaynak sağlayacak ortaklara ait taşınmazların satılmadığı, Mahkeme'nin kararından sonra sunulan 19.10.2015 tarihli kayyım raporunda belirtilen şirketin gelir getirici aktif faaliyetinin bulunmadığı ve kayyım ücretinin sekiz aydır ödenmediği hususları birlikte değerlendirildiğinde iyileştirme projesinin yeterli ve inandırıcı olmadığı görüldüğünden, davacı şirketin borca batıklık durumunun devam ettiğinden, halinde davacı şirketin iflasına karar verilmesi gerekeceği-
İcra ceza mahkemesince, İİY'nın 179 ve TTY'nm 324. maddesinde öngörülen koşulların doğup doğmadığı açısından, borçlu şirkete veya kooperatife ait ticari defterler ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle sonucuna göre sanık veya sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesinin gerekeceği-
«İflasın ertelenmesi» talebi kabul edilen şirketin, «iflasın ertelenmesi»ne dair verilen kararı temyizde hukuki yararı bulunmayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.