Şirketin aktifinde yer alan tüm varlıkların rayiç değerlerinin (piyasa satış kıymetlerinin) mahkeme tarafından atanan yeminli bilirkişiler aracılığıyla tespiti gerekli olup, bilirkişilerce tespit edilecek gerçek veriler dikkate alınarak şirketin borca batıklık bilançosunun yeniden düzenlenmesi gerekeceği-
Mahkemece, davacı şirketin TTK'nın 376. maddesindeki usul çerçevesinde son durumu itibariyle borca batık olup olmadığının tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, borca batıklığın halen devam ettiğinin tespit edilmesi halinde, 21.03.2013 tarihinde iflas erteleme tedbirlerine hükmedildiği de gözetilerek, iflas erteleme talebinin reddi ile davacı şirketin iflasına karar verilmesi, şirketin borca batıklığının sona erdiğinin tespiti halinde ise, davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacı şirketin iyileştirme projesinde bahsettiği, devam eden inşaat projelerinin yapım işinin protokollerle başkalarına devredildiği, davacı şirkete kaynak sağlayacak ortaklara ait taşınmazların satılmadığı, Mahkeme'nin kararından sonra sunulan 19.10.2015 tarihli kayyım raporunda belirtilen şirketin gelir getirici aktif faaliyetinin bulunmadığı ve kayyım ücretinin sekiz aydır ödenmediği hususları birlikte değerlendirildiğinde iyileştirme projesinin yeterli ve inandırıcı olmadığı görüldüğünden, davacı şirketin borca batıklık durumunun devam ettiğinden, halinde davacı şirketin iflasına karar verilmesi gerekeceği-
İcra ceza mahkemesince, İİY'nın 179 ve TTY'nm 324. maddesinde öngörülen koşulların doğup doğmadığı açısından, borçlu şirkete veya kooperatife ait ticari defterler ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle sonucuna göre sanık veya sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesinin gerekeceği-
«İflasın ertelenmesi» talebi kabul edilen şirketin, «iflasın ertelenmesi»ne dair verilen kararı temyizde hukuki yararı bulunmayacağı-
3. HD. 10.04.2017 T. E: 2015/18341, K: 4945-
İflasın ertelenmesini isteyen kooperatif ve sermaye şirketlerinin borca batık durumda bulunmasının (bir diğer ifade ile varlıklarının rayiç değerlerinin borçlarını karşılayamaması), fevkalade mühletten yararlanmamış olması ve sunacakları iyileştirme projesi kapsamında mali durumlarının ıslahının imkân dâhilinde görülmesi gerektiği- Gerek borca batıklığın ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tespitinin özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bu değerlendirmelerin yapılması için bilirkişi görüşüne başvurulması gerektiği- İflasın ertelenmesi yargılaması sırasında verilen ihtiyati tedbirlerin, yargılama sonunda verilecek kararla sağlanacak korumalardan fazla olmaması; bir diğer ifade ile İcra ve İflâs Kanunu'nun 179/a ve 179/b maddelerinde gösterilen yasakları aşmaması gerektiği- Maddi hukuka dayalı takas, mahsup, hapis hakkı ve temlik uygulamaları tedbiren dahi olsa durdurulamayacağı-
İflas talebinin son ilan tarihinden itibaren yasal 15 günlük sürenin geçirilmesinden sonra iflas davasına müdahale talebinde bulunmuş olan alacaklıların verilen kararın temyiz hakkına sahip olmadıkları –İİK.’nun 179. maddesinin “sermaye şirketinin aktifinin pasifini karşılamaması nedenine dayalı iflas istemine ilişkin olduğu-
Borçlunun erteleme süresinin uzatılması konusundaki talebinin yerinde görmeyen mahkemenin “istemin reddine, davacının iflasına ve iflasın ……… günü, saat …… itibariyle açılmasına” karar vermesinde bir sakınca bulunmadığı-
Ödenmemiş sermaye borcu bulunan bir şirketin iyileştirme projesinin ‘ciddi ve inandırıcı’ sayılamayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.