Eksik ödenen nakliye bedellerinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptali davasıdır. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmiştir. Davalının davacıya kestiği lojistik bedeli fiyat farkına-
İtirazın iptali davasında, davadaki haklılık durumunun takip tarihi itibari ile belirlenmesinin gerekeceği-
Davacı tarafından satın alınan reyon tipi soğutuculardaki ayıpların yasal süresinde, usulüne ve yasaya uygun bir şekilde davalıya ihbar edilmediği bu nedenle davacının yasadan kaynaklanan ayıplı mallarla ilgili haklarını kullanamayacağı, sözleşmenin feshini ve tazminat isteyemeyeceği, aldığı mallar karşılığı davalıya verdiği ve 3. kişilere ödediği çek bedellerini de talep edemeyeceği gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Hukuki ilişkinin davalılar tarafından inkâr edilmiş olması halinde, davacının tek taraflı düzenleyip davalılara gönderdiği faturanın tek başına davayı ispat için yeterli olmadığı–
İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için, mahkemenin ‘alacağın varlığı hakkında kanaat edilmiş olması’nın yeterli olduğu, bu konuda kesin ispat aranmayacağı, ancak ‘hangi delillere dayanılarak, ne sebeple ihtiyati haciz kararı verildiği’nin, kararının gerekçesinde açıklanmış olması gerekeceği–
Davacı icra takibinden önce ihtarname ile alacağını davalıdan istemiş olduğundan ve TBK. mad. 117 uyarınca söz konusu ihtarnamenin davalıya tebliğ edilmesi halinde icra takibinden önce temerrüt gerçekleşmiş sayılacağından mahkemece bu ihtarnamenin tebliği araştırılıp, açıklanan ilke uyarınca işlemiş faiz hesabı yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Sözleşmeye konu malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik haklarının; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme olduğu- Satıcının, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlü olduğu- Tüketicinin bu haklardan hangisini seçtiğini, bir kez bildirmekle, seçim hakkını kullanmış olacağı ve artık tercihini değiştiremeyeceği- Somut olayda; davacının isteminin dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bunun mümkün olmaması halinde ise araç bedelinin iadesine hükmedilmesi yönünde olduğundan tüketicinin seçimlik hakkını misli ile değişim yönünde kullanmış olduğu- Tüketici seçimlik hakkını ayıpsız misli ile değişim yönünde kullanmış olduğundan, stoklarda bu aracın mislinin bulunmaması halinde sorun infaz aşamasında İİK 24. maddesi uygulaması ile çözümlenebilecek olup bu gerekçe ile ilk derece mahkemesi kararının aksine bedel iadesine hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Taraflar arasında açılmış olan borçlunun borcunun bulunmadığını tespiti kararından geçen '2014/12 ay ile 2015 dönemi arasında kira bedelinin yarısı kadar indirim yapılarak ödenmesi konusunda sözlü anlaşma yapılmış olduğu' şeklindeki tespit hükmünün takibe konu 2017/ 1 ay için de uygulaması ile ilgili bir karar bulunmadığından; tespit hükmünden sonraki dönemlere ilişkin kira sözleşmesindeki aylık kira miktarının geçerli olacağı; bu nedenle itirazın kaldırılmasına ilişkin davada; kira sözleşmesindeki aylık kira miktarı esas alınarak takibe konu aya ilişkin ödemeler düşülerek bakiye alacak kısmı için itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Ticari işletmeye bağlı hukuki ilişkiler yeni kurulan şirkette varlığını sürdüreceğinden, mahkemece tür değişikliğinin tescilinden sonra icra takibi başlatan şirketin takip yapma yetkisi olup olmadığı, itirazın iptali davasını açan şirketin HMK. 114/1-d bendi gereğince dava şartı niteliğindeki taraf ehliyeti olup olmadığının irdelenmesi gerektiği-
Davacı yüklenicinin davalının müşterisi A.Ş.’nin iki yüz altmış beş adet aracına araç takip sistemi montajını yaparak araçları teslim ettiği somut olayda, mahkemece gerçeğin ortaya çıkması için konusunda uzman üç kişilik bilirkişi kurulu oluşturularak dosyada bulunan tüm delil ve belgelerin değerlendirilmesi suretiyle alınacak rapor ile ayıbın neden kaynaklandığının tespit edilmesi ve niteliğinin belirlenerek yapılan işte açık ya da gizli ayıp olup olmadığının saptanması, ayıbın niteliğine göre de dosyadaki bilgi, belge, e-posta yazışmaları ve tanık beyanları gözetilerek ayıp ihbarının süresi içinde yapılıp yapılmadığının ortaya konulmasından sonra yapılacak değerlendirme ile varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.