Taraflar arasında açılmış olan borçlunun borcunun bulunmadığını tespiti kararından geçen '2014/12 ay ile 2015 dönemi arasında kira bedelinin yarısı kadar indirim yapılarak ödenmesi konusunda sözlü anlaşma yapılmış olduğu' şeklindeki tespit hükmünün takibe konu 2017/ 1 ay için de uygulaması ile ilgili bir karar bulunmadığından; tespit hükmünden sonraki dönemlere ilişkin kira sözleşmesindeki aylık kira miktarının geçerli olacağı; bu nedenle itirazın kaldırılmasına ilişkin davada; kira sözleşmesindeki aylık kira miktarı esas alınarak takibe konu aya ilişkin ödemeler düşülerek bakiye alacak kısmı için itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Ticari işletmeye bağlı hukuki ilişkiler yeni kurulan şirkette varlığını sürdüreceğinden, mahkemece tür değişikliğinin tescilinden sonra icra takibi başlatan şirketin takip yapma yetkisi olup olmadığı, itirazın iptali davasını açan şirketin HMK. 114/1-d bendi gereğince dava şartı niteliğindeki taraf ehliyeti olup olmadığının irdelenmesi gerektiği-
Davacı yüklenicinin davalının müşterisi A.Ş.’nin iki yüz altmış beş adet aracına araç takip sistemi montajını yaparak araçları teslim ettiği somut olayda, mahkemece gerçeğin ortaya çıkması için konusunda uzman üç kişilik bilirkişi kurulu oluşturularak dosyada bulunan tüm delil ve belgelerin değerlendirilmesi suretiyle alınacak rapor ile ayıbın neden kaynaklandığının tespit edilmesi ve niteliğinin belirlenerek yapılan işte açık ya da gizli ayıp olup olmadığının saptanması, ayıbın niteliğine göre de dosyadaki bilgi, belge, e-posta yazışmaları ve tanık beyanları gözetilerek ayıp ihbarının süresi içinde yapılıp yapılmadığının ortaya konulmasından sonra yapılacak değerlendirme ile varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Davacı-karşı davalı vekilince dosyaya sunulan 20.01.2016 tarihli ıslah dilekçesi konusunda mahkemece herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, olumlu-olumsuz bir karar verilmediği, öncelikle davacı-karşı davalı vekilinin ıslah dilekçesinin niteliği hakkında açıklama yaptırılarak, dilekçesindeki talebin itirazın iptali davasının alacak davasına dönüştürülmesi mi, yoksa açılmış olan itirazın iptali davasının müddeabihinin artırılması niteliğinde mi olduğu sorulup tespit edildikten sonra, tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiği-
Kısa kararda davanın kabulüne denilerek asıl alacağa ilişkin itirazın iptaline karar verilmiş, gerekçeli kararda ise davanın kısmen kabulüne denilerek asıl alacak ile birlikte işlemiş faize yapılan itirazın iptaline karar verilmiş olup, bu durumda kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılması doğru görülmediği, davacı dava dilekçesinde asıl alacağa yapılan itirazın iptalini talep etmiş olduğu-
TTK. nun 20/3. maddesi uyarınca tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmek maksadıyla yapılacak ihbar veya ihtarların muteber olması için, noter marifetiyle veya iadeli taahhütlü bir mektupla yahut telgrafla yapılmasının şart olacağı-
Direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkemenin bozmadan esinlenerek, yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermesi gerekeceği- Bozmaya konu ilk kararda dayanılmayan ve hüküm tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan 6100 s. HMK.’nun Kanunun 193/2. maddesinin “...taraflardan birinin ispat hakkının kullanılmasını imkansız kılan veya fevkalade güçleştiren delil sözleşmelerinin geçersiz olacağına...” dair hükmü dayanak alınarak verilen bu yeni yeni hükmün temyizen incelenmesi görevinin H.G.K.’na değil, Özel Daireye ait olacağı-
2004 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinin birinci fıkrasıyla, iflasın açılması ile hukuk davalarının ikinci alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına kadar duracağı öngörülmüş olup, müflisin davalı olduğu hukuk davaları bakımından iflas idaresinin, alacaklıları incelerken, bu alacağı davalı (çekişmeli) alacak olarak sıra cetveline geçireceği, dava konusu alacağın, dolayısıyla davanın kabul edilip edilmeyeceği hakkındaki kararın, ikinci alacaklılar toplantısında verileceği, bir hukuk davasının kayıt kabul davasına dönüşmesinin, davalının iflas etmesine ve iflas idaresinin de davaya konu alacağı iflas masasına kabul etmemesine bağlı olduğu, ikinci alacaklılar toplantısında, alacak iflas masasına kesin olarak kayıt ve kabul edilmiş ise davanın konusuz kalacağı, alacak kısmen veya tamamen reddedilmiş ise davaya alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü davası olarak devam edileceği, bu itibarla, eldeki dava bakımından bir değerlendirme yapılarak (kayıt kabul davasına dönüşüp dönüşmediği değerlendirilip dönüşmesi halinde o yönde yargılama yapılarak) varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
İtirazın iptali davası-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.