İİK. mad. 165 uyarınca, iflas davalarında karar verildikten sonra davadan feragat edilmesi mümkün değil ise de, taraflarca iflas kararına esas borcun davalı tarafından karar tarihinden önce ödendiği beyan edildiğinden, bu beyanlar üzerinde durularak, ödemeye ilişkin belge ve delillerin değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Alacağı temlik alan alacaklının, borçlu hakkında iflas istemiyle açılmış olan dolayı, onun yerine geçerek devam ettireceği-
İflâs davasının, İİK. mad. 158 uyarınca basit yargılama usulüne tabi olup, İİK. mad. 164 gereğince 10 gün içinde kanun yollarına müracaat edilmesi gerektiği, menfi tespit davasının ise genel hükümlere tabi olup kanun yollarına başvuru süresinin 15 gün olduğu, her iki davanın yargılama usulleri ve kanun yollarına başvuru süreleri birbirinden farklı olduğundan, davaların ayrı ayrı görülmesi, ve daha önce açılan menfi tespit davasının sonucu beklenerek iflâs davasının karara bağlanması gerekeceği-
Borçlunun iflas davası sırasında ölmesi halinde alacaklının iflas davasının -tereke temsilcisine «depo emri» tebliğ ettirerek- tereke hakkında devamını isteyebileceği, bu dava sonucunda borçlunun değil terekenin iflasına karar verileceği—
... Bölge Adliye Mahkemesi kararı; davalı şirket vekiline 03.08.2018 günü tebliğ edilmesine karşın, İİK'nın 164. maddesi hükmünde öngörülen 10 günlük süre geçildikten sonra, 14.08.2016 tarihinde kararın düzeltilmesinin istenildiği- HMK'nun 103. maddesinin 1/e bendinde gösterildiği üzere, iflas davalarında süreler adli tatilde de işlemeye devam ettiğinden davalı vekilinin temyiz itirazı süresinde olmadığı- Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 E., 1990/4 K. sayılı İçtihatı Birleştirme Kararı'nda Yargıtay tarafından da karar verilebileceği kabul edilmiş olmakla temyiz isteminin reddi gerektiği-
HUMK.'nin 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddinin gerektiği-
Davalı tarafça, yapılan işler kapsamında avans ödemeleri yapıldığı iddia edilmiş ve taraflar arasındaki sözleşmelerle bu husus teyid edilmesine rağmen belirlenen ücretten avans ödemelerinin sonuç ödemeden mahsup edilmemesinin hatalı olduğu-
Davalıya takipte gönderilen ödeme emrinin bila tebliğ iade olduğu, takibin kesinleşmediği gerekçesiyle iflas davasının reddine karar verilmesi gerektiği-
Muamele merkezinde değişiklik yapılmadığı sürece iflas davasının ticaret sicilinde kayıtlı muamele merkezinde açılması gerekeceği—
İflas talebinin ilanına ilişkin metin içeriğinde "duruşma gün ve saatine yer verilmeden" yargılamanın sürdürülmesi ve hüküm kurulması halinde, müdahillerin adil yargılanma hakkı ve hukuki dinlenme hakkı kısıtlanmış olacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.