Davalı taşıyıcının, talimat gereği malı W. Firmasına teslim etmesi ile yükümlülüğünün sona erdiği, bu aşamadan sonra mal üzerinde tasarruf yetkisi bulunmayan araç sürücüsünün komisyoncu W. firmasının tesellüm ettiği malı, doğrudan bu firmaya bu firmanın göstereceği başka bir firmaya teslimi mümkün bulunduğundan CMR senedinde gösterilmeyen bir firmaya mal tesliminden davalı taşıyıcının sorumlu olmadığı-
17. HD. 30.09.2019 T. E: 2016/19800, K: 8649-
İdare mahkemesinde "itirazın iptali" davasının açıldığı, idari yargıda böyle bir dava türünün olmaması nedeniyle verilen görevsizlik kararının yerinde olduğu-
Davacıların, davalının maliki olduğu aracın karıştığı kazada murislerinin vefat etmesi nedeniyle davalı aleyhine genel mahkemede dava açtığı; davanın niteliği hakkında yanılgıya düşüldüğü, bu dava için tasarrufun iptali davası için aranan şartların aranmadığı, davacının açtığı tazminat davası sonucu beklenerek, davacının talebi doğrultusunda BK 19. maddeye göre yargılamaya devam edilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Uyuşmazlık, davalı sigorta şirketi tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (ZMMS) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı 13.09.2012 tarihli trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı sürücünün uğradığı tedavi gideri, manevi tazminat, motosiklet hasar bedeli talebine ilişkindir...
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminatın tahsili istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemi-
Satın alınan aracının yanması- Aracının misli ile değiştirilmesi, yol masrafları ve park ücretine ilişkin kesinleşen karar- Kesinleşen ve kesin delil niteliğinde bulunan mahkeme dosyası, icra dosyası ile birlikte dava konusu aracın davalıya teslim edildiği tarih de araştırılarak bilirkişiden ek rapor alınması gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkin davada, davaya konu kazada bir kişinin yaralanmış olmasına göre, cezayı gerektiren fiil 765 Sayılı TCK'nun 102/4 maddesine göre 5 yıllık ceza zamanaşımı süresine tabi olup kaza nedeni ile açılan ceza davası zamanaşımından düşürülmüş, düşme kararı 10.09.2012 tarihinde kesinleşmiş olmasına karşın ceza davası devam ettiği sürece ceza davasına katılarak şahsi hak talebinde bulunulabileceğinden ceza davası sonuçlanıncaya kadar hukuk mahkemesinde dava açılarak tazminat talebinde bulunulabileceği- Uzamış ceza zamanaşımı süresi olan 5 yıl dolduğu dikkate alınarak davanın zamanaşımından reddi yönünde bir karar vermek gerektiği-
Yargılama sonucunda uyuşmazlığın esası ile ilgili nihai kararın verilmesinden, hakimin bu şekilde dosyadan el çekmesinden sonra, re'sen ya da tarafların talebi ile dosyanın tekrar ele alınmasının ve yeniden bir hüküm kurulmasının mümkün olmadığı- Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasa'nın 141. maddesi ve usul kanunlarının buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.