Ülkemizde zarar hesapları, hakimler tarafından yapılamadığından, bu hesapların işin niteliği gereği bilirkişi aracılığı ile yapılmasında ülke gerçekleri bakımından zaruret bulunmadığı, hüküm tarihinin önceden bilinememesi nedeniyle bilirkişinin hüküm tarihi itibariyle iratları sermayeleştirilmesinin de mümkün olmadığı, yurt sathında uygulamada birlik sağlamak için gerek ölümler nedeniyle destek kaybı zararının, gerekse beden gücü kaybı zararının hesaplanmasında rapor tanzim tarihine kadar gerçekleşen zararın bilinen veriler nazara alınarak ve iskontoya tabi tutulmadan somut olarak, rapor tanzim tarihinden sonraki zararın da bilinen son gelir nazara alınıp her yıl % 10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle hesaplanmasının gerekeceği, bu yöntemle belirlenecek tazminat miktarına da, olayın haksız fiilden kaynaklandığı gözetilerek olay tarihinden itibaren faiz uygulanmasının icabedeceği-
Rücuen tazminat istemi-
Medeni Yasa'nın 1007. maddesi gereğince tapu kaydının tutulmasından doğan tüm zarardan, kaydı usulüne uygun tutmayan, özel mülkiyete konu olamayacak yere tapu düzenleyen Hazine sorumludur ve bu yüzden davacının uğradığı zararı ödemekle yükümlüdür; ancak, zararın kapsamının takdiri sırasında taşınmazların dava tarihindeki değerlerinin esas alınmış olması doğru olmayıp, davacının zararı taşınmazların elinden çıktığı 28.09.1999 gününde gerçekleştiğinden, zarar kapsamının da o günkü verilere göre belirlenmesinin gerekeceği-
Trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybının tazmini istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan desteğin ölümü nedeniyle manevi tazminat istemi-
Davacının el atmanın önlenmesi ve kal talep etme hakkı olduğu hâlde yargılama sırasında yürürlüğe giren Kanunla sadece tazminat talep edebileceğinin hükme bağlandığı, Özel Daire bozma kararı sonrası davacının da 20.09.2011 günlü celsede "...biz davamızı bedele dönüştürüyoruz, beyan tarihi olarak bugünkü tarih esas alınarak davalı tarafça el atılan yerin bedelinin davalı taraftan tahsili ile müvekkile ödenmesini talep ediyoruz, harçlandırdığımız dava değeri bilirkişi raporuna göre 16.038 TL'dir. Fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutuyoruz, keşfe karar verilmesini istiyoruz..." şeklinde imzalı beyanda bulunduğu anlaşılmakla; eldeki dava yönünden davacının yasal düzenleme doğrultusunda talebini bedele dönüştürdüğü, tercih hakkını kullandığı tarihin değerlendirme tarihi olarak esas alınması gerektiği-
Haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı faydanın (olumsuz zararın) ecrimisilin kapsamını belirleyeceği- Davalı şirket ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olup taşınmazlarda kayda ve mülkiyete dayalı hakkı bulunmadığından, bu davalı yönünden de toplanan deliller değerlendirilmek suretiyle hesaplanan ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, davalı şirket yönünden davanın reddi kararı verilmesinin hatalı olduğu- Davalı Belediyenin kullandığı bölümde, davacıların payına isabet edecek yer bakımından hesaplanacak ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken, fazla ecrimisilin hüküm altına alınmasının hatalı olduğu-
Trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemi-
Dava konusu teminat mektubu bedeli ve şartname bedelinin iadesi koşullarının bulunup bulunmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.