Davacının, Y. K. Beyatlı’nın varislerinden devraldığı hak kapsamında meydana getirmiş olduğu derleme eserin hususiyeti kapsamına, ayırt edici niteliği haiz olan “Eğil Dağlar” şeklindeki eser adı da dâhil olup davacı eserindeki bu isim, umumen kullanılan veya ayırt edici bir vasfı bulunmayan bir ad olarak da nitelendirilemeyeceğinden davacının, eserinin ismi ve bu suretle eserinin bir parçası hâline gelen “Eğil Dağlar” adı üzerinde davalıya nazaran üstün nitelikte hak sahibi olduğundan anılan eser adına ilişkin tüm korumalardan yararlanacağı- Davacının, derleme eserinin adı olarak belirleyip kamuya sunmuş olduğu “Eğil Dağlar” şeklindeki eser adının, yazar Y. K. Beyatlı’ya ait yazılardaki diğer başlıkların yahut ayırt edici niteliği bulunan diğer bir ibarenin eser adı olarak konulması imkânının mevcudiyetine rağmen davalı tarafından seçilerek sonradan ortaya çıkardığı derleme eserde iltibasa neden olacak şekilde ad olarak kullanımı, haksız rekabet tehlikesine vücut vereceğinden bu hususunda değerlendirilerek hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Otel iş yerinde içki tüketiminin gerçeğe uygun olarak gösterilmemesinin, sorumlu kişinin işverenin güvenini kötüye kullanma veya doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış olarak nitelendirilebileceği, söz konusu durumun İş Kanunu’nun 17/II- d’deki hali oluşturacağı, işverenin iş akdini fesihte anılan maddenin “d” bendi yerine “g” bendine dayanmış olmasının bu sonuca etkili olmayacağı-
Trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemi-
Trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-
Sigortalanan mal üzerinde rehin hakkı bulunması durumunda sigorta şirketinden tazminat talep etme konusundaki önceliğin rehinli alacaklıya ait olduğu- İyiniyet kurallarına aykırı olarak davacıyı oyalayan davalı sigorta şirketinin zamanaşımı define dayanamayacağı-
İİK. 277 vd. göre «tasarrufun iptâli davası» açılabilmesi için, davacının davalıdaki alacağından dolayı yaptığı icra takibinin kesinleşmiş olması ve bu takip(ler) sonucu alacaklının «aciz belgesi»ne dayanması gerekirse de, davacı-alacaklı tarafından açılmış veya açılacak alacak (tazminat) davasını sonuçsuz (karşılıksız) bırakmak amacı ile kötü niyetli borçlu davalı ile diğer davalı üçüncü kişi arasında yapılmış olan danışıklı (muvazaalı) mal kaçılmaya yönelik hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptâli için de -BK. 18’e (şimdi; TBK. mad. 19) dayalı olarak- iptâl davası açılabileceği, bu davanın dinlenebilmesi için, davacı-alacaklının ayrıca «aciz belgesi» ibraz etmesine gerek bulunmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.