TBK.'nun 55. maddesindeki "Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz." ibaresinin hesaplanan tazminatın yalnızca miktar gözetilerek azaltılamayacağını öngörmek suretiyle zarar görenin mülkiyet hakkı kapsamındaki meşru beklentisini koruduğu- Aile içi bakım ve dayanışma nedeniyle bakıcı giderinden hakkaniyet indirimi yapılmayacağı- Kanun koyucunun tutumunun bedensel zararlar konusunda tarafların yıkımına yol açacak yüksek miktarda tazminat hesaplanmasının dahi hakkaniyet düşüncesiyle indirime konu edilemeyeceği yönünde olduğu- Tazminatın amacının zararın tazmin edilmesini sağlamak olduğu ve hesaplanacak tazminatın azami miktarının gerçek zarar ile sınırlı olduğu-
Kurum zararının ödetilmesi istemi-
Davaya konu hissede hatanın yapıldığı davada devletin kusursuz sorumluluğu nedeniyle yaptığı ödemeden itibaren 2 yıl geçmediği anlaşılmasına karşın, davaya konu rücu isteminin, zarara yol açan işlemin gerçekleştirildiği 13/04/1978 tarihinden itibaren 10 yılın geçmesiyle zamanaşımına uğradığı nazara alındığında mirasçılar yönünden zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiği-
Fazla çalışmanın ispatı noktasında sunulan iş yerine giriş çıkış saatlerini gösterir kayıtların da delil niteliğinde olduğu- Davacı işçinin iddia ettiği ücrete ve çalışma süresine göre kendisine ödenmesi gereken kıdem ve ihbar tazminatı alacakları ile ücret ve asgari geçim indirimi alacaklarını belirleyebilecek durumda olduğu anlaşıldığından, davacının alacaklarını hesaplayabilmesi noktasında objektif veya subjektif imkânsızlıktan bahsedilemeyeceği ve bu durumda, talep edilen alacaklar belirlenebilir nitelikte olduğundan, "belirsiz alacak davası" olarak açılan davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği- "Hukuki yararın tamamlanabilir bir dava şartı olduğu, hukuki nitelendirmenin mahkemeye ait olduğu, bu nedenle direnme kararının onanması" gerektiğine ilişkin görüşün HGK çoğunuğunca benimsenmediği-
Dosya kapsamından istihkak raporlarında çalışma yapıldığı belirtilen alan ile fiilen bakım çalışması yapılan alanın miktar olarak ve yapılan işin mahiyeti itibariyle örtüşmediği anlaşılmakta ise de davalının sorumlu olduğu orman bölmesinin genişliği, çalışma koşulları ve yapılan işin mahiyeti ile dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, hesaplanan tazminattan davalı yararına TBK mad. 51 ve 52 gereğince uygun miktarda hakkaniyet indirimi yapılmak üzere kararın bozulması gerektiği-
Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, sendikal tazminat ile fazla mesai ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine-
7. HD. 22.12.2015 T. E: 36610, K: 26131-
Uyuşmazlık, davalı tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olan araç ile davacının sevk ve idaresindeki motosikletin karıştığı trafik kazası sonucunda davacının yaralanmasından kaynaklanan bakiye sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri istemine ilişkindir...
Kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının ödetilmesine ilişkin davada, mahkemece, yıllık izin ücreti yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi doğru ise de, kıdem tazminatı talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu; davacı, çalışma süresini, ve ücretini belirleyebildiğinden kıdem tazminatı yönünden de objektif imkansızlıktan bahsedebilme imkanı bulunmadığı; bu itibarla, mahkemece, kıdem tazminatı alacağının da belirsiz alacak davasına konu olamayacağı gerekçesiyle, davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
E.dici hüküm niteliğinde olan kıdem tazminatı tavanını artıran veya tamamen ortadan kaldıran sözleşmelerin geçersiz olduğu; işçinin kullanmadığı izinlerinin ücretlerini talep edebilmesi için hizmet akdinin sona ermesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.