4787 sayılı Aile Mahkemeleri’nin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Kanunun 5133 sayılı Kanunla değişik 4/1.maddesi gereğince, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, üçüncü kısmı hariç olmak üzere ikinci kitabından (md.118-395) kaynaklanan davalarda aile mahkemelerinin görevli olduğu-
HGK. 08.10.2019 T. E: 4-203 , K: 1002-
Evlilik dışı çocuk ile davalı baba arasında karardan önce tanıma yolu ile soybağı kurulduğu, davalı babanın dört çocuğunun daha bulunduğu, davalının sosyal ekonomik durum araştırmasına göre aylık 3.500,00 TL gelirinin olduğu, nafaka hükmedilen çocuğun eğitim çağında olmadığı da dikkate alındığında çocuk için takdir edilen aylık 500,00 TL iştirak nafakasının fazla olduğu ve bu sebeplerle tarafların sosyal ekonomik durumu, nafaka hükmedilen çocuğun yaşı, davalının nafaka hükmedilen çocuk dışında dört çocuğunun da bulunması değerlendirilerek hakkaniyete uygun nafakaya hükmedilmesi gerektiği- Babalığın hükmen tespiti davası ile birlikte babalığın fer’i niteliğinde olan TMK.'nun 304. maddesinde yazılı ananın mali haklarına ilişkin talep ve TMK.'nun 182. maddesinde yazılı çocuk için nafaka istekleri ayrıca harca tabi olmadığı gibi, kabul veya reddi de vekalet ücretini gerektirmeyeceği, davacı anne yararına sadece bir maktu vekalet ücreti ile tek harç alınması gerektiği-
4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 303. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkında bir yıllık süre atamanın kayyıma tebliği tarihinde; hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlar...” cümlesi Anayasa Mahkemesinin 27.10.2011 tarihli ve 201/71 esas 2011/143 karar sayılı kararıyla Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş, iptal kararı 07.02.2012 tarihli 28197 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış, kararda yer alan “bir yıllık” erteleme süresinin sona ermesiyle iptal kararı 07.02.2013 tarihinde yürürlüğe girdiği-
«Muris muvazaası»na dayalı davalarda muvazaaya «karine» teşkil eden bulgular ve mahkemece araştırılacak hususlar («Miras bırakanın satma gereksinimi içinde bulunmaması»nın, «satışların düşük değerle gerçekleştirilmiş olması»nın, «mirasçılardan mal kaçırma, onları miras haklarından yoksun bırakma amacıyla hareket edilmiş olması»nın, «satış bedelinin,miras bırakanın ölümünden sonra terekeden çıkmamış olması»nın, «miras bırakanın, sattığı taşınmazda ölünceye kadar oturmaya devam etmiş olması»nın, «davalının satış bedelini ödeme gücüne sahip olmaması»nın vb. miras bırakanın muvazaalı işlem yapma kasdını göstereceği)-
Evli bir erkekle birliktelik yaşayan kadının manevi tazminat sorumluluğu bulunmakta ise de şayet koca boşanma davasında bu eylem nedeniyle eski eşine manevi tazminata mahkum edilmişse eski eşin artık haksız fiil sorumlularından ikinci kez tazminat alamayacağı-
4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesinin; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMKm.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağladığı, şu halde Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanmasının gerekeceği-
“Kayıt düzeltilmesi” davalarında husumet–
Evlilik dışında doğan çocuklar yönünden; annenin, babadan nafaka isteyebilmesi için, baba ile çocuk arasında soybağının kurulmuş olmasının zorunlu olduğu, zira, davalı babanın çocuğun bakım ve korunması için gerekli giderleri karşılama yükümlülüğünün, soybağının hüküm ve sonuçlarından olduğu, çocuk ile baba arasındaki soybağının ise, babanın anayla evlenmesi, tanıma veya hâkim hükmüyle kurulacağı-
Babanın nüfusuna tescil edilen evlilik dışı çocuk için, velayet dü-zenlenmesi yapılıp, kendisine velayet verilmeyen taraf aleyhine iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekeceği–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.