“İflasın ertelenmesi”nde olduğu gibi “iflasın ertelenmesinin uzatılması”nda da borca batıklığın tesbiti sırasında kaydi değerlerin değil rayiç değerlerin esas alınması gerekeceği-
Haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemi-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ileriye etkili feshi ve tasfiyesi istemi- Eldeki davada ileriye etkili fesih sonucu yapılacak tasfiye işlemlerinin, yükleniciden dava konusu bağımsız bölümleri satın alan üçüncü kişilerin, arsa maliki ile yükleniciler aleyhine açtığı tescil davasını etkileyecek nitelikte olduğu- Eksik ve ayıplı iş bedeli depo ettirilmiş ise bu bedelin eldeki dosyada belirlenecek eksik ve ayıplı iş bedelini karşılayıp karşılamadığının incelenip eksik kalan kısım varsa yükleniciye depo ettirilerek; diğer dosyalar karara bağlanmamış ise bu dosya ile birleştirilmesinin sağlanması, eldeki dosyada ileriye etkili fesih sonucu yapılması gereken tasfiyeye bağlı olarak eksik ve ayıplı işler bedelinin belirlenip yükleniciye ve/veya yükleniciden taşınmaz satın alan 3.kişilere depo ettirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davalının dava konusu 28.02.1990 tarihli sözleşmenin altındaki imzanın kendisine ait olmadığı itirazında bulunduğu, grafoloji ve sahtecilik bilirkişisinden alınan raporda da imzanın davalıya ait olmadığı kanaatine varıldığı ancak davacının eşinin özel belgede sahtecilik suçundan yargılandığı, eldeki dosyada alınan bilirkişi raporu ve ceza dosyasında alınan bilirkişi raporu arasında çelişki bulunduğu anlaşıldığından, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için en az yedi uzmanının katılımı ile oluşan Genişletilmiş Uzmanlar Heyetince düzenlenecek bir raporla 28.02.1990 tarihli sözleşmedeki imzanın davacının eşinin elinden çıkıp çıkmadığı hususunun kesin olarak belirlenmesi gerektiği-
Arsa maliklerince yüklenici aleyhine eksik işlerin tespit ve tazmini istemiyle Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açıldığı ve anılan davada eksik iş bedellerinin belirlendiği anlaşılmasına göre, sözleşmenin asıl tarafları arasındaki bu davada verilecek kararın, yüklenici adına yetkiye istinaden dava açan davacının durumunu etkileyeceğinden usul ekonomisi de gözetilerek davaların birleştirilerek görülmesinin imkanı bulunup bulunmadığının değerlendirilmemesi olmadığı takdirde o davanın sonucunun beklenmemesinin doğru olmadığı-
Rücuen tazminat davası-
Asıl dava, 16.10.2004 tarihli genel kurul kararı uyarınca aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, birleşen dava ise bakiye alacağın tahsili istemine ilişkindir...
Mahkemece, 818 Sayılı BK’nın 133. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler açıkça belirtilmiş olup davacı sigortalının ihtarname (17.01.2012 tarih ve 0554 yevmiye numaralı) göndermesi, davalı sigorta şirketi tarafından ödenebilir ücretin .......... TL olarak tespit ettiklerini, bu ücretin sigortalıya bildirilmesine rağmen sigortalının bugüne kadar bu ödemeyi kabul etmediği yönündeki savunmaları, davalı sigorta şirketinin davacıyı oyalamaya yönelik bir tutum sergileyip sergilemediği, davacı tarafından açılan hasar tespit davalarının zamanaşımını kesip kesmeyeceği, dava konusu olayda zamanaşımını kesen sebeplerin bulunup bulunmadığı, buna göre ıslah edilen kısım yönünden zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı göz önünde bulundurularak ıslah edilen kısım yönünden davalı tarafın süresinde ileri sürdüğü zamanaşımı def’i değerlendirilmesi gerekirken bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemi-
Davacının evinde oluşan hasarın davalıya ait taş ocağındaki işletme faaliyetleri nedeniyle meydana gelip gelmediği hususunda bilirkişi marifetiyle yeniden keşif yapılması gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.