Hükmün açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak nitelikte olmasının zorunlu olduğu-
Bilirkişi raporunda, ... parselin olması gereken koordinat ve ölçek bilgileri ile kamulaştırmada sayısallaştırma yapılırken esas alınan hatalı koordinat ve ölçek bilgilerin açıklanmadığı , bu bilgileri içeren dayanak belge ve krokiler gösterilmediği ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun ayrıntılı, açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı olmadığı- Adil yargılanma hakkının bir gereği olarak davacının iddiası da dikkate alınmalı, ... parselde gerçekleştirilen 20.05.2008 tarihli imar işlemi öncesi ve sonrasına göre davacı ve davalı parsellerin koordinat ve ölçek bilgileri gösterilmeli, imar işlemi ve kamulaştırma işlemindeki sayısallaştırma metodları , tekniği, dayanak verileri ve belgeleri açıklanmalı, ... parseldeki kamulaştırma işlemi ile ilişkilendirilerek davacının iddia ettiği taşınmazdaki eksikliğin ne suretle meydana geldiği tam ve net bir kanaat uyandıracak şekilde tespit edilmesi gerektiği-
Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemi-
Mecra hakkı tesis edilecek taşınmazların tapulu olması gerektiğinden bilirkişi raporuna göre mecra hakkı tesisin edilen yerin Hazineye ait ve tapusuz olduğu anlaşılan su arkından geçirilmesine karar verilmesinin doğru olmayacağı-
El atmanın önlenmesi istemine ilişkin olarak harcı yatırılmak suretiyle yöntemince açılan bir dava bulunmadığından bu yönden bir talebin kabul edilemeyeceği- Yeni çıkmış kanun gereğince ilin mülki sınırları belediye sınırları kabul edildiğinden ve taşınmazın bulunduğu tüzel kişilik kaldırılarak belediyenin mahallesi haline dönüştüğünden yasal hasımla birlikte onların da davaya dahil edilmesi gerektiği-
Orman kadastrosuna itiraza-
Uyuşmazlık kadastro çalışmalarında “ham toprak” niteliğiyle Hazine adına tespit edilen taşınmazda davacı yararına TMK.’nun 713/1. maddesi uyarınca, zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinde toplanmaktadır. Öncelikle dava konusu taşınmazın özelliği nedeni ile mera araştırmasının yapılması, öte yandan parselin bir tarafı dere olup çekişmeli parselin derenin etki alanında bulunup bulunmadığının bilirkişiler vasıtası ile incelenmesi sonucu bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar ihmal edilerek oluşturulan kararın hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
8. HD. 06.10.2020 T. E: 2018/5593, K: 5822-
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarının iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olduğu, bu davalarda davalının da davacı gibi aynı haklara sahip olduğu, bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesinin davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmeyeceği- Paydaşlığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ve tarım arazilerinin niteliği ile imar mevzuatına göre aynen taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerektiği, taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemeyeceği, keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamayacağı-
Hukukumuzda çifte mülkiyetin kabul edilmediği hususu da göz önüne alınarak dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen toplamda 1285,76 m2 yüzölçümlü yerin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline,yine aynı raporda (A) harfi ile gösterilen kısım üzerinde yer alan (C/a) harfi ile gösterilen binanın mülkiyetinin davalıya ait olduğunun tespitine şeklinde çifte mülkiyet yaratacak şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.