İptale karar verilmeden tescile karar verilmesi doğru olmadığı gibi, iptal edilecek miktarın da TMK.nun 713/7. fıkrasına uygun biçimde hüküm fıkrasında gösterilmeden kabul kararı verilmesinin de doğru olmadığı-
Orman Yönetiminden harç alınmasının hatalı olduğu-
20. HD. 15.10.2019 T. E: 2018/6420, K: 5896-
Davalı taşınmazı bugünkü haliyle satın aldığını, taşınmazın fiili kullanımına bugüne kadar davacının itirazının bulunmadığını iddia etmiştir. Mahkemece iki taşınmaz arasında önceden duvar bulunup bulunmadığı, ne zaman ve kim tarafından yıkıldığı, el atmanın ne zaman oluştuğu ve fiili kullanım şeklinin süresi yönünde araştırma ve inceleme yapılmadan, davacı ve davalının belirttiği tanıkların beyanlarına başvurulmadan soyut ve gerekçesiz olarak yazılı şekilde hüküm kurulmasının hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddelerine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları kamusal yönü ağırlıklı olan davalar olduğundan hakim tarafından her aşamada re'sen araştırma ve inceleme yapma olanağının mevcut olduğu, bu itibarla şahıslar lehine zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, başka bir deyişle dava konusu taşınmazın zilyetlikle edinilmeye elverişli olup olmadığının mahkemece usulüne uygun şekilde araştırılmasının gerekeceği-
Tarımsal arazilerde satış halinde sınırdaş tarımsal arazi malikinin önalım hakkı- Davacı ile davalının taşınmazının sınırdaş olup olmadığı ve dava konusu davacı ve davalı taşınmazlarının fiili kullanım durumuna göre tarımsal arazi niteliği taşıyıp taşımadığı hususlarında yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığından, mahkemece; taşınmaz başında fen bilirkişi ve ziraatçi bilirkişiler eşliğinde keşif yapılarak davacı ile davalının taşınmazının sınırdaş olup olmadığı, fen bilirkişisine tespit ettirilip usulüne uygun anlaşılabilir şekilde krokide göstermesinin istenilmesi, dava konusu taşınmazların fiili kullanım durumuna göre tarımsal arazi niteliği taşıyıp taşımadıkları tespit ettirilerek tarımsal bütünlük sağlanıp sağlanmadığı hususlarında ayrıntılı rapor alınması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım istekleri-
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yeri gösteren fen bilirkişi rapor ve krokisi yazılacak müzekkereye eklenmek sureti ile Kadastro Müdürlüğünden dava konusu taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenip düzenlenmediği sorulmalı, düzenlenmiş ise kadastro tutanak örnekleri ve tapuya kaydedilmişlerse tapu kayıtları ve komşuları ile birlikte gösterir krokisi dosya arasına alınmalı, tutanak düzenlenmiş taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 27. maddesi gereğince görevli mahkemenin Kadastro Mahkemesi olduğu nazara alınarak davanın görev yönünden reddine karar verileceği düşünülmeli, hakkında tutanak düzenlenmemiş taşınmazlar var ise bu taşınmazlar yönünden davanın esası hakkında karar verilmelidir.
TMK. bütünleyici parçayı(mütemmim cüz) düzenleyen mad. 684, eklentiyi (teferruat) düzenleyen mad. 686 ve 687 hükümleri de dikkate alınmak suretiyle; elektrik mühendisi, fen bilirkişisi ve hukukçu (bütünleyici parça- eklenti arasındaki farklar konusunda bilgi ve ehiyet sahibi) bilirkişiden oluşacak yeni bir bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak, davaya konu mahcuzların, otelin bütünleyici parçası veya eklentisi olup olmadığının tespit edilmesi, bu hususları gösterir hüküm kurmaya ve denetime elverişli rapor alınması,bundan sonra dosyadaki diğer bilgi ve belgeler de dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme neticesinde yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kadasral yol ile davacı taşınmazı arasında kot farkı var ise de davacı taşınmazından iş makinalarıyla makul süre çalışma ve masraf yapılmak suretiyle yola çıkma olanağı bulunup bulunmadığının ayrıntılı şekilde açıklanması gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.