1. HD. 12.09.2018 T. E: 2015/14923, K: 12214-
Sonraki derecelerde ipotek kurulurken, malikin «önceki dereceleri hangi miktar için saklı tuttuğunu» belirtmemiş olması halinde, sonraki derecede yer alan ipotekli alacaklının onayı olmadan önceki derecede kurulan ipoteğin, sonraki dereceye karşı önceliği bulunmayacağı-
Taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerinin başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihi ayrı ayrı belirlenmesinin, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi hükmüne göre; zilyetliğin bu kanunda yazılı belgelerden birisi ile ispatı yoluna gidilmeyen hallerde, zilyedin aynı çalışma alanı içinde kazanabileceği miktar sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönümü geçmeyeceği hükmü gözönünde tutularak 26.07.1972 tarihinden sonra davacı adına kadastro yolu ile veya açılan dava sonunda tescil edilmiş taşınmaz veya taşınmazlar var ise bunların miktarlarının, çalışma alanlarının, tescil tarihlerinin Tapu Müdürlüğü ile Kadastro Müdürlüğü’nden, açılmış dava olup olmadığının o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup belirlenmesinin ve iddia ve savunma çerçevesinde değerlendirilme yapılarak karar verilmesinin gerekeceği-
Ödendiği halde halen tapu sicilinde var gözüken ipoteğin, haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasına engel teşkil etmeyeceği–
Eser sahipliği karinesinin aksinin ispatı-
Taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olmasının zorunlu olduğu, takipte borçlu sıfatı bulunmayan üçüncü kişinin, mülkiyeti kendisine ait taşınmaza konulan haczin kaldırılmasını icra mahkemesinden şikayet yolu ile isteme hakkının olduğu, İlk Derece Mahkemesince bu ilke doğrultusunda şikayetin kabulüne karar verilerek hacizlerin kaldırılmasının yerinde olduğu-
TMK'nin 713/2. maddesinde düzenlenen maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde taşınmazın rayiç değerinin davalı ... ... mirasçılarınından tahsili istemi-
Muhdesatın terkin edilmesi işleminin tapu sicil müdürlüğünden istenebileceği, bunun yerine doğrudan dava açılması halinde, mahkemenin görevli olmadığı bu konuda esas hakkında hüküm kurmasının doğru olmayacağı-
A.nda mevcut olmayan ancak sicilde var gözüken bir kayıt üzerine konulan tedbirin sonuçsuz kalması -tapuda borçlunun adına kayıtlı gözü-ken fakat gerçekte borçluya ait olmadığı daha sonra anlaşılan taşınmazın paraya çevrilememesi- yüzünden doğan zarardan Devletin sorumlu olacağı- Tapu sicillerinin tutulmasından dolayı doğacak bütün zararlardan Hazinenin sorumlu olduğu, Hazinenin buradaki sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu-
Şikayetçi şirketin, taşınmazın eski maliki olup ihale tarihinde taşınmazını ipotekle birlikte .. sattığından tapu sicilindeki ilgili sıfatına haiz olmadığı, İİK.nun 134/2. maddesinde ihalenin feshini isteyebilecek ilgililer sınırlı olarak sayılmış olup, şikayetçinin, ihaleye pey süren kişi de olmadığı, bu durumda şikayetçi şirketin aktif husumet ehliyeti bulunmadığından işin esasına girilmeden mahkemece şikayetin bu nedenle reddi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.