Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesinin, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturacağı, bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekeceği, bu tür işlerin, 6100 sayılı HMK’nin 382/(2). fıkrasının ç-1) bendi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Kanun'un 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görüleceği ve işin niteliği itibarıyla maktu harç alınacağı, tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerini, tapu maliki ile mirasçılarının isteyebileceği-
TMK. mad. 702 son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan herhangi biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgilerinin düzeltmesini isteyebileceği ve ayrıca bu işlerin, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılmasının da mümkün olduğu- HMK. geçici birinci maddesi gereğince kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmayacağından kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra yapılan taleplerin tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla yöneltilerek yapılması gerekeceği- Tapu sicilinin düzeltilmesi işlemlerinde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılması ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanması gerektiği- Talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücretinin maktu olarak belirlenmesi gerektiği- Tapu müdürlüğünün ilgili sıfatıyla yasal hasım olmasından dolayı yargılama giderlerinden ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiği-
Taşınmazın dayanağını teşkil eden Toprak Tevzii Komisyonunun dağıtım cetvelinin Gıda,Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünden gerektiğinde Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından istenmesi,vekaletnamedeki fotoğraf ile temin edilebildiği taktirde davacının mirasbırakanın fotoğrafının karşılaştırılarak aynı kişiye ait olup olmadıkları hususunda rapor alınması,davacının mirasbırakanının Köyünden hangi haneden nakil geldiğinin araştırılması, önceki tapu kaydında düzeltim davasındaki davacının eldeki davacının murisi olup olmadığının tespit edilmesi, gerekirse istem konusunda yaşça taşınmaz malikini tanıyabilecek komşu taşınmaz maliklerinin keşif mahallinde dinlenmesi, taşınmaz maliki mirasçıları ile sağ ise vekil ve diğer paydaş kayıt maliklerinin dinlenmesi, sonra varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği-
3561 sayılı Kanun kapsamında kayyım atanma kararının kaldırılması istemi-
Tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin açılan davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken taşınmaz malikinin değişmemesi diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekeceği–
Hükmün tavzihi yoluyla ilk kararda belirlenmiş olan doğum tarihinin ek kararla değiştirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, hüküm kurulurken çelişkili sonuçlardan kaçınılmasının gerekeceği-
3561 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması istemi-
Evlenmenin butlanı davasında verilen yetkisizlik kararı, davacı tarafından temyiz edildiğinden, davacının dava tarihi itibarıyla merkezi adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin nüfus müdürlüğünden sorulması ve taraf delilleri toplanarak yetki itirazının hadise şeklinde incelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Doğum tarihinin tapu kütüğünde bulunması gereken bilgilerden olmadığı-
Soybağı davaları ile nüfus düzeltim davaları arasında davanın tarafları, dava açması süresi ve ispat kuralları bakımından ciddi ayrımlar bulunduğu- Ana ile soybağının kurulması (doğuran kadının tespit edilmesi) hâlinde, çocuk ve doğuran kadın arasında soybağı doğrudan kurulacağına göre, davalıyı doğuran annenin öncelikle belirlenmesi gerektiği- Gerçek annenin tespit edilmesi sonrasında ise babalık karinesine dayalı olarak babanın belirlenmesinin mümkün olduğu- Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılacak davanın "soybağının reddi" davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davası olduğu- Davalının anne ve baba isimlerinin değişmesi durumunda miras durumunun da değişikliğe uğrayacağı, bir başka anlatımla davalının mirasçılıktan çıkarılması durumunun gündeme geleceği, bu itibarla ortaya çıkacak hukuki sonuçlar ve kamu düzenine ilişkin bu tür davalarda doğru sicil oluşturulması zorunluluğu dikkate alındığında gerektiğinde DNA testinin yaptırılmasında yarar bulunduğu- Davanın açıldığı asliye hukuk mahkemesince "görevsizlik kararı" verildiği ve temyiz edilmeksizin kesinleştiği, dosya kendisine gönderilen aile mahkemesince de görevsizlik kararı verilerek temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine görev uyuşmazlığı yönünden Yargıtay 17. HD'nce; davanın niteliğine göre aile mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verildiği, mahkemece merci tayini kararı sonrasında hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine dair verilen kararın Yargıtay 8. HD.'nce bozulduğu ve mahkemece merci tayini kararı gereğince davanın soybağının reddi davası olarak kabulünün zorunlu olduğu gerekçesiyle direnme kararı verildiği uyuşmazlıkta mahkemece davacı tarafından açılan davanın "nüfus kayıt düzeltim" davası olarak kabul edilerek işin esasına girilmesi ve davaya nüfus müdürlüğünün de katılımı sağlanarak deliller toplandıktan sonra karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.