‘İstirdat (geri alma) davası’na dönüşen ‘menfi (olumsuz) tespit davası’ sonucunda verilen ilamın –ve ilamda yer alan eklentilerin, ilam kesinleştikten sonra icraya konulabileceği–
Teslim işleminin, (infazın) ilama aykırı olarak yapılmış olup olmadığının, duruşma açılarak, yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak araştırılması gerekeceği–
Mülkiyet hakkına (taşınmazın aynına/dayalı olarak verilmiş olan -el atmanın (müdahalenin) önlenmesine, tapu iptali ve tescile, taksime ilişkin- ilamların, ilam kesinleşmeden icraya konamayacağı–
Ayni şuf’alı pay için ayrı ayrı ilam alan paydaşlardan birisinin şuf’alı payı adına tescil ettirmesi halinde, diğer elinde ilam bulunan paydaşın mahkemeye başvurusu üzerine, “dava konusu payın her iki paydaş adına eşit paylarla tesciline” karar verilmesi gerekeceği-
İlâm alacaklılarından birinin satış vaadinde bulunmuş olmasının, ilâmın infazına engel teşkil etmeyeceği–
‘Müdahalenin men’i ve kal’ istemine ilişkin ilamın icra müdürlüğünce ne şekilde infaz edildiğinin, mahallinde keşif yapılarak belirlenmesi gerekeceği–
Ortak murisin yeni tarihli bir veraset belgesi temin edilip davalılar üzerindeki kaydın iptaliyle bu veraset belgesine atıf yapılarak davacı adına tesciline karar verilmesi gerekeceği-
İcra takibinin dayanağı olan yerel mahkemenin ilamı ile, "İşverence yapılan feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine, davacının yasal sürede başvurmasına rağmen işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminatın davacının kıdemi ve fesih sebebi dikkate alınarak takdiren davacının beş aylık brüt tutar olarak tespitine, davacının işe iade için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aylık ücret ve diğer hakları olduğunun tespitine.." şeklinde karar verildiği, görüldüğü üzere bahsi geçen alacaklarla ilgili olarak açık ve net, belirli bir miktar söz konusu olmayıp ilam bu haliyle likit bir alacağın tahsiline dair eda hükmünü içermediğinden ilamlı takibe konu edilmesinin mümkün olmadığı-
Takip dayanağı Sayıştay ilamı ile kurulan hükmün koşula bağlı olmayıp, likit bir alacağın borçlulardan müşterek müteselsilen tahsiline ilişkin olduğu, hüküm altına alınan alacaktan daha az miktar için takip başlatıldığından, yapılan takipte yasaya uymayan bir yön bulunmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.