“...30.000 USD miktarlı çekin 23.627,75 USD miktarı yönünden davacının davalılarına borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin 6.372,25 USD miktarı yönünden davanın reddine” şeklinde karar verilmiş olan ilamın, hüküm bölümü itibariyle bir edayı içermediğinden, ilamlı takibe konu yapılamayacağı-
Aynı ilamdan kaynaklanan alacaklar için, aynı takip dosyası üzerinden harcı yatırılarak alacağın tahsili mümkün iken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ayrı takip başlatılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu- İlamda hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretinin tahsili için ayrı; aynı ilama istinaden menkul teslimine veya gayrimenkul tahliye veya teslimine dair ayrı bir icra icra takibi yapılması durumunda, sonra başlatılan takibin iptali gerektiği- Borçlunun iptalini istediği takibin daha önce başlatılan takip olduğu anlaşılırsa istemin reddi gerektiği-
İİK’nun 36. maddesi koşullarında ‘tehir-i icra kararı’ bulunmadığı sürece, icra takibinin devam edeceği–
Sanığın yokluğunda yapılan infaz keyfiyeti sanığa duyurulmadan sanık hakkında yapılan şikayet üzerine, mahkumiyet kararı verilemeyeceği–
Ödenmeyen kira bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibi sonucu temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi isteminde, iflasın ertelenmesi dava dosyasında verilen tedbir kararına rağmen yapılan usulsüz takibe dayalı olarak tahliye istenemeyeceği-
Cezaların şahsiliği kuralı gereğince borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra emrinin borçlu asile tebliğinin zorunlu olduğu- İlamların infaz edilecek kısmı, hüküm bölümü olup, hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu-
Kamulaştırma bedelinin arttırılmasına ilişkin ilamın infazı ile ilgili takipte anılan maddenin uygulama yeri bulunmadığı gibi 6487 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesinin 7. fıkra kapsamından da anlaşılacağı üzere bu davalarda icra harçları ve vekalet ücretinin maktu belirleneceği, bu durumda, mahkemece, icra harç ve vekalet ücretinin maktu hesaplanması gerektiği değerlendirilerek ve bilirkişiden Yargıtay denetimine elverişli ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi yerine, eksik inceleme ve nispi icra vekalet ücreti hesaplanması şeklinde yapılan hesaplamaya dayalı hatalı bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Mahkemece verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği-
İlamın hüküm bölümünde alacağın davalı borcu üstlenenden tahsiline karar verildiği, borçlu aleyhine hüküm kurulmadığı görüldüğüden, mahkemece, ilamda şikayet başvurusunda bulunan borçlu aleyhine hüküm kurulmadığı nazara alınarak, istemin kabulü ile takibin bu borçlu yönünden iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İlamların infaz edilecek kısmının hüküm bölümü olduğu diğer bir anlatımla hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu o nedenle sınırlı yetkili icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmının yorum yoluyla belirlenemeyeceği sınırlı yetkili İcra Mahkemesi'nin hükümde yer almayan bir hususu yorum yoluyla ilama eklemesi ya da var olan bir hususu çıkarması olanağı olmadığı bu bakımdan takibe konu ilamın hüküm kısmının ilamlı icranın şeklini de belirlediği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.