İcra takibinden önce gönderilen hesap kat ihtarına 1 aylık süre içinde itiraz edilmemiş olması halinde, hesap özetinin gerçeğe aykırılığının ancak borçlu tarafından borç ödendikten sonra dava edilebileceği; icra mahkemesince bu konuda bilirkişi incelemesi yapılarak sonuca ulaşılamayacağı, kesinleşen borç miktarını değiştirir nitelikte geriye dönüşle asıl borcun yeniden belirlenemeyeceği-
Yabancı para alacağına dayalı takiplerde, «yabancı para faizinin» (devlet bankalarınca o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faizin «3095 s. K. 4/a») borçludan talep edilebileceği—
Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklının icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebileceği-
Mahkemece takip ile kesinleşen faiz oranı esas alınarak bakiye borç hesabının yapıldığı tarihe kadar olan işlemiş faizin ve diğer alacak kalemlerinin de şikayet konusu içinde kalması nedeniyle değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İİK.nun 150/ı maddesindeki düzenlemenin banka ve kredi veren kuruluşlar için getirtildiği, diğer gerçek ya da tüzel kişilerin anılan maddeye dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapmalarının mümkün olmadığı-
Taraflar arasında açılmış olan borçlunun borcunun bulunmadığını tespiti kararından geçen '2014/12 ay ile 2015 dönemi arasında kira bedelinin yarısı kadar indirim yapılarak ödenmesi konusunda sözlü anlaşma yapılmış olduğu' şeklindeki tespit hükmünün takibe konu 2017/ 1 ay için de uygulaması ile ilgili bir karar bulunmadığından; tespit hükmünden sonraki dönemlere ilişkin kira sözleşmesindeki aylık kira miktarının geçerli olacağı; bu nedenle itirazın kaldırılmasına ilişkin davada; kira sözleşmesindeki aylık kira miktarı esas alınarak takibe konu aya ilişkin ödemeler düşülerek bakiye alacak kısmı için itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Dava dayanağı icra takibinde asıl alacak talep edilmiş, borçlu da bu alacağın bir kısmını kabul ederken diğer kısımları ile faiz ve masraflara itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece talebe bağlı kalınarak karar vermek gerekirken, talebi aşan miktara karar verilmesinin HMK.’nun 26. maddesine aykırı olacağı-
Borçlunun, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği şikayeti ile birlikte icra emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini de ileri sürerek borca ve faize itiraz ettiği, diğer taraftan aynı tarihte ........... İcra Hukuk Mahkemesi'nin ............. E. sayılı dosyasında, ihalenin feshine yönelik şikayetinde, aynı takip dosyasındaki kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ işlemlerinin de usulsüz olduğunu ileri sürdüğünün anlaşıldığı, o halde, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun aynı takip dosyasına ilişkin kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetinin varlığı da dikkate alınarak, icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca ve faize itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Davacının devam eden icra takibi içinde sahip olduğu hakları kullanmak yerine, ayrı bir dava ile borcun bittiğinin tespitinde hukuki yararı bulunmadığından, davanın bu nedenle reddedilmesi gerekeceği-
İtirazın iptali kararı ile birlikte itirazla duran takibe devam edilebileceği, takibin devamı için ayrıca icra emri gönderilmesine gerek yoksa da, itirazın iptali kararında ilk defa hükme bağlanan alacakların tahsili için ilamlı icra takiplerinde çıkarılması gereken örnek 4-5 icra emrinin borçluya gönderilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.