Takibin salt işlemiş nafaka ve yargılama gideri ile vekalet ücretine ilişkin olmayıp, "aylık işleyecek nafaka"yı da kapsadığı, yine, gerek 818 sayılı gerekse 6098 sayılı Yasalar kapsamında ödemede temerrüde düşüldüğü durumlarda, kısmi ödemeleri (birikmiş bakiye alacak ve işleyecek nafaka dahil) öncelikle ödeme tarihlerine göre biriken faizden mahsup edileceği, o halde, Bölge Adliye Mahkemesince, nafaka alacaklısının alacağına yönelik tahsil talebinde işleyecek nafaka yönünden de talepte bulunmuş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu açık olup, mahkemece; borçlunun şikâyetinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde şikayetin kabulü ile icranın tümden geri bırakılmasının isabetsiz olduğu-
İtirazın iptali kararı ile birlikte itirazla duran takibe devam edilebileceği, takibin devamı için ayrıca icra emri gönderilmesine gerek yoksa da, itirazın iptali kararında ilk defa hükme bağlanan alacakların tahsili için ilamlı icra takiplerinde çıkarılması gereken örnek 4-5 icra emrinin borçluya gönderilmesi gerektiği-
Yabancı para alacağı içeren bonoya dayalı olarak yapılan takiplerde, alacaklının “Devlet Bankalarınca yabancı para ile açılmış bir yıllık vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranına göre” faiz isteyebileceği-
Kira parasının tespitine ilişkin mahkeme kararı ile belirgin hale gelen «kira farkı alacağı»na, ayrıca ihtara gerek kalınmaksızın, kira tespit kararına kesinleştiği tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerekeceği–
Bononun geçerli olabilmesi için bonoyu düzenleyenin isminin bonoda yazılı olması şart olmayıp sadece imzasının olması yeterli olup, takibe dayanak bonodaki imzanın borçluya ait olduğu ceza kovuşturması sırasında tespit edildiğinden, düzenleyenin isminin yanlış gösterilmesinin borçluyu sorumluluktan kurtarmayacağı-
Yabancı para alacağı yazılı olan bonolara dayalı takipte, alacaklının “devlet (kamu) bankalarınca, yabancı para ile açılmış bir yıllık vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranına göre” faiz isteyebileceği-
Davalı takibe itirazında, asıl alacağın yanında işlemiş faiz miktarına ve faiz oranına itiraz ettiğine göre, davacı alacaklının, işlemiş faize ilişkin talebinin haklı olup olmadığına ilişkin bilirkişi incelemesi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalının işlemiş faize ilişkin itirazları değerlendirilmeden yazılı şekilde takibe konu miktarın tamamı üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
«Temerrüt faizinin, en yüksek genel kredi faizi oranına % 25 eklenerek hesaplanacağı» şeklindeki hükmün geçerli olduğu–
İlamda bilirkişi raporundaki hesap miktarı baz alınarak karar verildiği anlaşılmakla, hükme esas alınan bu rapor da dosya arasına getirtilerek, buna göre hükümde belirtilen olay tarihlerinden itibaren doğan alacaklar için Yargıtay denetimine de imkan verecek şekilde bilirkişi incelemesiyle talep edilen faizin denetlenmesi, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesince; alacaklı-kiralayan tarafından ödeme emrine itiraz etmiş olan borçlu-kiracı hakkında “itirazının kaldırılması” istenmeden, tahliyeye karar verilemeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.