«Birikmiş faiz miktarı»na, «faiz oranı»na ve «çek tazminatı»na yö-nelik itirazın «borca itiraz» niteliğinde olduğu—
Süresinde bankaya ibraz edilen çeki daha sonra bedelini ödeyerek alan cirantanın takip hakkının mevcut olduğu, bu ödemeyi makbuza bağlamış olmasının ona bu hakkı tanıdığı, ancak TTK.'nun 638. maddesinde sayılanlar dışında bu meyanda % 10 çek tazminatının istenemeyeceği-
Alacaklının, keşidecinin cirosundan önce cirosu bulunan lehtarı takip hakkı bulunmadığından, mahkemece, borçlunun buna ilişkin şikayetinin kabulü ile borçlu hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Açık çek düzenlenmesi mümkün olduğu, imzası inkar edilmeyen çek aslında keşide tarihinin bulunması zorunlu ve yeterli olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğunun ancak yazılı belge ile ispatlanabileceği, bu yönde bir belge sunulmadığı, ticari defterlerin dar yetkili icra mahkemesinde incelenerek sonuca gidilmesinin de mümkün olmadığı belirtilerek istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Takip talebinde ve ödeme emrinde çek tazminatından sadece keşidecinin sorumlu olduğu, bu miktarın diğer borçlular yönünden borçtan düşüleceği açıkça belirtildiği, dolayısıyla borçlu cirantaların icra mahkemesine yapmış oldukları bu yöndeki başvurunun fuzuli olduğu ve hukuki yararları bulunmadığı gibi, mahkemece HMK'nun 26. maddesine aykırı olarak, talep olmadığı halde komisyon yönünden de takibin iptaline hükmolunmasının doğru olmadığı-
Ciro silsilesi içerisinde yer almayan ve ibrazdan sonra kendisine alacağın temliki hükümlerini doğuracak bir ciro da yapılmamış olan takip alacaklısının yaptığı takibin icra mahkemesince doğrudan doğruya İİK.170/a uyarınca iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Karşılıksız çeke dayalı takiplerde borçlunun, takip konusu yapılan «komisyon» ve «faiz»e yönelik itirazının reddedilmesi -ve takibin daha önce muvakaten durdurulmuş olması- halinde, borçlu aleyhine % 40 tazminata da hükmedilmesi gerekeceği—
Borçlular tarafından ödeme belgesi olduğu iddia edilen belgelerde takip konusu senede herhangi bir atıf bulunmadığına ve alacaklının da bu yönde kabulü olmadığına göre, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesine göre usulünce ispatlandğı sonucuna varılamayacağı, kural olarak açık bir anlaşma olmaksızın salt yeni bir senet düzenlenmesinin yenileme (tecdit) anlamına gelmeyeceği, borçlulara verilen çek ile takip dayanağı senedin iadesi yada hükümsüzlüğü de öngörülmediğinden takip konusu borcun yenilenmesinin söz konusu olamayacağı-
İİK. mad. 169/a-1 gereğince; icra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağıracağı, hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul edeceğinden, icra mahkemesi hakimi, yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı vereceği-
Borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.