Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı 1.890,00 TL olup davacılar için ayrı ayrı hükmedilen manevi tazminat miktarları bu rakamdan az olduğundan kararın temyize tabi olmadığı-
Üst sınır ipoteğinde, ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan fer’ilerden oluşan toplam borç miktarının ipotek limitini aşamayacağı, limiti aşar şekilde takip yapılmasının süresiz şikayete neden olacağı–
Geçerli şekilde ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti, hukuka aykırı şekilde kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğü ve davalılar tarafından tahsil edilen paranın istirdadı istemi-
Takibe konu edilen belgeler kambiyo senedi niteliğinde olmayıp yazılı delil başlangıcı sayıldığından ve takipten önce de davacının davalıları temerrüde düşürdüğü kanıtlanamadığından, vade tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin doğru olmadığı gibi, işlemiş faiz talebinin reddi gerekirken, reddedilmemesi bozmayı gerektireceği-
İlamda, «asıl alacak» dışında, ayrıca «... faizin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine» hükmedilmiş olması halinde, bu nitelikteki faizin kapitale dönüşmüş olmayacağı, bu nedenle bu faiz alacağına ayrıca karar tarihinden ya da takip tarihinden itibaren ayrıca faiz yürütemeyeceği–
Sözleşmede öngörülen faiz oranının uygulanabilmesi için ise takip dayanağı bonoya açık atıf yapılmış olması, bir diğer ifade ile bono bedeli hakkında sözleşmede kararlaştırılan faizin uygulanacağının, bononun vade ve tanzim tarihleri ile miktarı belirtilmek suretiyle açıklanmasının gerektiği-
Taşınmazın tamamının davacıya ait olduğunun kabul edilmesinde dahi tarafların serbest iradesi ile taşınmazın taraflar adına 1/2 paylı olarak tescil edilmesi sebebiyle davacının değer artış payı alacağı isteğinde bulunma imkanı olmadığı- Taşınmaz bakımından tarafların eşit katkıları da kabul edildiğinde, paylı mülkiyetteki paylar eşit bulunduğundan ve eşlerin birbirlerinden olan katılma alacağı istekleri TMK'nun 236. maddesi gereği takas edileceğinden, yine alacak hakkı doğmayacağı-
Maddi tazminat-
HMK'nun 323 ve 332. madde hükümleri uyarınca kendini vekille temsil ettiren davalı yararına reddedilen kısım yönünden vekalet ücreti takdir edilmesi, davalı tarafça yapılmış yargılama gideri varsa bu hususla ilgili olarak olumlu/olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.