7251 s. K. ile HMK m. 353/1-b-3 maddesine eklenen “başvurunun esastan reddine veya” ibaresi ile HMK m. 356'ya eklenen 2. fıkraya göre bölge adliye mahkemesi tarafından yargılamada eksiklik görülerek dava konusu uyuşmazlık üzerinde duruşma açılarak inceleme yapılması durumunda esastan ret kararı verilmesinin mümkün olduğu- Bölge adliye mahkemesince kararın verildiği tarihte bu ibare ve hüküm yürürlükte olduğundan bölge adliye mahkemesince bu tarihte yürürlükte bulunan hükümler gereğince duruşma açılarak bilirkişi raporu alınması sonucunda HMK m. 356/2 kapsamında istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin yapılan yeni kanun değişikliğine ve hukuka uygun olduğu- "Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece yargılamasında görülen eksikliğin duruşma açılmak suretiyle tamamlandığı anlaşıldığından, HMK m. 353/1-(b)-1 gereğince duruşma açılmaksızın tamamlanabilecek yargılama eksikliklerinin varlığı durumunda dâhi, Bölge Adliye Mahkemesince esastan yeni bir karar verilmesinin gerekli kılınmış olduğu nazara alındığında, yargılamadaki eksikliğin duruşma açılarak giderilmesi hâllerinde, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilemeyeceği, bu gibi hâllerde de esastan yeni bir hüküm kurulması gerektiği; bunun HMK m. 297'ye aykırı olduğu, zira gerekçe ve sonucun birbirinden farklı olamayacağı, Bölge Adliye Mahkemesince yeni delil toplamak suretiyle verilecek esastan ret kararının HMK'nun sistematiğine de aykırı olduğu" görüşünün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Her düzenlenen sıra cetveline İİK'nın 142. maddesi uyarınca cetvel suretinin tebliğinden itibaren alacaklıların müstakil ve yeni bir itiraz hakkının olduğu-
Birden fazla alacaklı bulunması ve ihale bedelinin tüm alacakları karşılamaması nedeniyle, İİK. mad. 140 gereğince, icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasına karar verilmesi gerektiği-
İcra müdürlüğü tarafından düzenlenen "yediemin parasının ödenip başkaca para kalmadığına" ilişkin karar "sıra cetveli" mahiyetinde olduğundan, davacının itirazı anılan kararda yapılan hesaplamaya ilişkin olup sıra cetveline şikayet mahiyetinde olduğu ve şikayet yolu ile icra hukuk mahkemesinde ileri sürülebileceği-
Mahkemece şikayetin reddine dair verilen kararın, esasa ilişkin nedenle bozulduğu ve önceki hükümde direnilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılan temyiz incelemesi sonucunda uyuşmazlığa konu hususta kararı veren icra hukuk mahkemesinin değil asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek dava şartları yönünden kararın bozulduğu, bu bozma kararı ile Özel Dairenin bozma kararının ortadan kalktığı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kararının, gereğinin yerine getirilmesi gereken asıl bozma kararı haline geldiği, bu durumda son bozma kararına uygun olarak Mahkemece asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle şikayetin usulden reddine karar verilmesi gerekirken bozma kapsamına aykırı biçimde uyuşmazlığın yeniden esasına girilerek, yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Müracaata bırakılan dosyanın, üç ay içinde yenilenmemesi halinde, «davanın açılmamış sayılmasına» karar verilmesi gerekeceği–
Davalı şirketin iflasına dair başka bir dosyadan karar verilmiş olup, iflas idaresi de bu karara istinaden teşekkül ettirildiğinden, işbu iflas davasında iflas idare memuru vekilinin iflas kararını temyiz etme yetkisi bulunmadığı- İflas idare memuru vekilinin istinaf ve temyiz dilekçesinde açıkça anlaşılacağı üzere vekalet ücretine ilişkin kurulan hükmü istinaf etmiş olup, vekalet ücretine ilişkin karar iflas masasının malvarlığını ilgilendireceğinden iflas idaresinin bu kararı istinaf etme hakkı bulunduğunun kabulü gerektiği-
Basit yargılama davalarında sürelerin adli tatilde de geçerli olduğu-
Aracın marka ve modeli itibariyle araçtan umulan faydanın ve beklentilerin de yüksek olacağı, araçta dava öncesinde de pek çok arıza yaşandığı gibi davanın açılmasına sebebiyet veren arızanın aracın en önemli unsurlarından biri olan motor aksamında ortaya çıkmış olması nedeniyle ayıbın aracın değerine çok fazla etki edeceği, araç edinmenin maliyetleri de gözetildiğinde ayıpsız misliyle değişime yönelik talebin hakkaniyete uygun bulunduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.