Dava dışı borçlunun davalı banka nezdinde açılmış bulunan hesaplarındaki mevduatları üzerinde haciz konulması halinde Banka’nın yükümlülüğünün, haciz yazısının geldiği tarihte hesapta bulunan meblağın icra dosyasına gönderilmesi ile sınırlı olduğu, haciz yazısından sonra hesaba giren paralardan Banka’nın sorumlu tutulamayacağı-
Haciz ihbarnamelerinin tamamı TK’nun 21/2 maddesine göre tebliğ edilmiş olup, mazbatalar üzerinde ilgili meşruhatın yazılmaması nedeni ile tebliğlerin usulsüz olduğu- Şikayetçinin taşınmazları üzerine usulsüz tebliğler sonrası haciz konulmuş ise de, şikayetçinin, bahsi geçen taşınmazlarda intikal işlemi yaptırdığı ve hisselerini sattığı görüldüğünden, hiç kimsenin, aleni tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremeyeceği ve haciz tarihinde taşınmazın borçlu adına kayıtlı olmasının zorunlu ve yeterli olduğu gözetilerek,  şikayetçinin intikal ve satış ile haciz işlemini öğrendiği ve haciz ihbarnamelerinden bu tarihlerde haberdar olduğunun kabulü gerektiği- Yasal yedi günlük süre geçtikten sonra icra mahkemesine yapılan başvurunun süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği-
Haciz işleminin kaldırılması şikayetine konu taşınmazlara ilişkin satış işlemlerinin yapılmış olduğundan, şikayetçinin yedi günlük süreden sonra, yaptığı şikayetin süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiği-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile çeke dayalı yapılan takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borçlu hakkında işlem yapılmayarak altı aylık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından, borçlunun zamanaşımı şikayetinin kabul edilerek İİK. mad. 71/son göndermesi ile uygulanması gereken aynı yasanın 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun üçüncü kişi nezdinde ileride doğması muhtemel alacaklarının haczinin İİK.nun 78. maddesi kapsamında gönderilecek haciz yazısı ile mümkün olduğu- Şikayete konu yazının 89/1 haciz ihbarnamesi olması halinde üçüncü kişiye, doğacak alacakların haczi yönünden gönderilen haciz ihbarnamesinin, haciz müzekkeresinin sonuçlarını doğuracağı ve bu nedenle 3. kişinin, haciz müzekkeresinin gereğini yerine getirerek daha sonra doğacak paraların icra dosyasına gönderilmesinde yasal bir engelin de bulunmadığı-
İş Kanunu 36/3 hükmünün yanlış yorumlandığını ileri süren borçlunun şikayetinin mahkemece, şikayetin niteliği gereği usule uygun duruşma açılıp, taraf teşkili sağlandıktan ve tarafların gösterecekleri deliller toplandıktan sonra gerektiğinde mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği -
Avukatın yapılan haricen ödemeleri dikkate almadan, alacağın tümü için haciz talimatı almasının disiplin suçu teşkil edeceği-
Takip dayanağı ilk ilamda alacaklı lehine faize ilişkin bir hüküm kurulmadığından ancak karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği- Takip dayanağı ilk ilamın bozulması üzerine, bozmaya uyularak verilen ilamda alacaklı lehine daha düşük avukatlık ücreti alacağına hükmedilmişse de, ilama bağlanan avukatlık ücreti alacağı ilk karar tarihinde muaccel olduğundan, faizin de ilk karar tarihinden itibaren istenebileceği-
Mahkemece, haciz müzekkeresinin davalı Banka'ya tebliğ edildiği tarih itibarı ile Banka'ya olan borcun varlığını koruyup korumadığı, borç var ise ne kadar olduğu, Banka'nın herhangi bir riskinin olup olmadığı, varsa miktarının belirlenmesi gerekeceği, aynı şekilde Banka'nın, çekle işleyecek hesap açarken ve çek karnesi verirken gerekli basiret ve itinayı göstermek zorunda olduğu da gözetilerek, rehin hakkını sadece karşılıksız kalan çekler ve ibraz edilmeyen çekler ile ilgili olarak ileri sürebileceğinin kabulü mümkün olduğundan, haciz tarihi itibarı ile varsa tamamen ya da kısmen karşılıksız kalan çeklerden doğan yasal sorumluluk miktarı ile henüz muhatap bankaya ibraz edilmeyen çek yapraklarından kaynaklanan risk miktarı toplamının hesaplanması, bu doğrultuda çek karnesi verilirken teminat istenip istenmediği, çek yapraklarının geri istenip istenmediği, haciz tarihinde kaç tane çekin ibraz edilmiş olduğu, bu tarihten sonra karşılıksız çek ödemesi olup olmadığı hususlarını da içerir şekilde Banka hesap işleri konusunda uzman bilirkişi heyetinden ayrıntılı rapor alınarak hüküm kurulması gerekirken, bilirkişi raporu ile belirlenebilecek rehin hakkı ve risk miktarının davalı üçüncü kişiye süre verilerek bildirilmesinin istenmesinin, buna ilişkin müzekkereye cevap verilmediği gerekçesi ile eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı biçimde karar verilmesinin hatalı olduğu-
Haciz sırasında ya da haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde borçlunun haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak, bu hakkından vazgeçebileceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.