Haciz sırasında ya da haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde borçlunun haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak, bu hakkından vazgeçebileceği-
Haciz konulması talebi kabul edildikten sonra haczin kaldırılmasının ancak ilgilisi tarafından İİK'nun 16. maddesi uyarınca yasal sürede icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürülmesi halinde değerlendirilebilecek bir husus olduğu, icra müdürünün hacze itirazı kabul ederek haciz kararını hükümsüz kılacak şekilde karar verme yetkisinin olmadığı-
Limited şirket hissesinin şirkete tebliğ olunarak haczedilebileceği, haczin icra dairesi tarafından tescil edilmek üzere ticaret siciline bildirileceği- Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabında borçlu şirketin sermayesine haciz konularak sicil kayıtlarına işlendiği bildirilmişse de, şikâyet konusu haciz müzekkeresinde şikâyetçi grekçek kişi borçlu olarak gösterildiğinden, şikâyette hukuki yararı bulunduğu- "Usulsüz olarak yapılan haciz işlemi borçlu şirket hakkında yapılmış olup, bu haciz işlemine karşı ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olan borçlu şirketin şikâyette bulunduğu, borçlu şirket hakkında yapılan şikâyet konusu haciz işlemi ile borçlu gerçek kişinin ortağı ve yetkilisi olduğu limited şirketteki hissesinin haczedildiği sonucuna varılamayacağından, borçlu gerçek kişinin şikâyette hukuki yararının bulunmadığı" görüşünün Kurul çoğunluğunca benimsenmediği-
Talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da, belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise, bu halde anılan hacizle ilgili şikayetin, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince inceleneceği, yani böyle hallerde İİK.nun 79. maddesi hükmünün uygulanamayacağı-
Birden fazla icra takibi hakkında şikayette bulunulması halinde, kesinlik sınırının her bir icra takip dosyasındaki şikayete konu miktarlara göre belirleneceği-
Davalı eş ve müşterek çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakasının,boşanma davasının reddedilmesi ve nafakanın devamına ilişkin bir karar da verilmemiş olduğundan boşanma hükmünün kesinleşeceği tarihe kadar devam edip kesinleşme tarihinde son bulacağı-velayet hakkının boşanma hükmü ile beraber herhangi bir tarafa verilmemesi halinde boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte çocuklar lehine hükmedilen nafakanın sona ereceği-
Alacaklının haciz isteminin icra müdürlüğünce yerine getirilmesinin zorunlu olduğu ve icra müdürlüğüne, “haczi talep edilen taşınır, taşınmaz ya da hakların haczinin mümkün olup olmadığı” konusunda bir takdir yetkisi tanınmadığı, haczedilmezlik iddiasının ancak borçluya tanınan bir hak olduğu ve şikayet üzerine icra mahkemesince bu konuda bir karar verilebileceği-
Alacaklının; takibin kesinleşmesinden sonra borçlunun üçüncü kişi nezdindeki (doğmuş) alacakları için 3.kişiye İİK.nun 78. ve müteakip maddeleri gereğince yazılacak bir haciz yazısı ile haciz konulmasını isteyebileceği gibi, İİK.nun 89.maddesine göre haciz ihbarı gönderilmek suretiyle de haczini talep edebileceği, borçlunun, üçüncü kişi nezdinde ileride doğması muhtemel alacaklarının haczinin ise ancak İİK.nun 78. maddesi kapsamında gönderilecek haciz yazısı ile mümkün olduğu-
Borçlu şirkete gönderilen her iki maaş haczi müzekkeresinin de tebliği alan kişinin şirketi temsile yetkili olup olmadığı araştırılmaksızın şirket çalışanına yapıldığı anlaşıldığından, anılan tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğu, bu nedenle aleyhe uygulanan haciz işlemlerinin kaldırılması gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.