3. HD. 04.10.2018 T. E: 2016/22082, K: 9561-
Uyuşmazlığın, TBK.'nin 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkin olduğu-
İİK 40 maddesi gereğince Yargıtay bozma ilamından dolayı icra muamelelerinin duracağından bahisle icra müdürlüğünün ''Yargıtayın bozma kararı ile tüm işlemlerin durduğu'' gerekçesiyle alacaklının haciz talebinin reddine ilişkin kararının doğru olacağı-
Karz hukuki ilişkisine dayalı olarak talepte bulunan davacının bu isteminin davalı tarafından kabul edilmeyerek «gönderilen paranın kira alacağına karşılık gönderildiğini» belirterek gerekçeli inkârda bulunması halinde, karz hukuki ilişkisinin varlığını davacının yasal delillerle kanıtlaması gerekeceği–
Geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemi-
Belli bir miktar paranın bir kişiye hangi sebeple gönderildiğinin ispatının parayı gönderene ait olduğu- Paranın gönderildiği kişinin parayı aldığını beyan etmesi, gönderilme sebebinin değişik olduğunu beyan etmesi gönderenin ispat yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı-
Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti, hukuka aykırı şekilde kurulan yatırım ilişkisinin hükümüzlüğü ve davalılar tarafından tahsil edilen paranın istirdatı istemine ilişkindir...
Davalıların eyleminin haksız fiil niteliğinde olduğu, süresi içerisinde zamanaşımı definde bulunulduğu, işbu davada zamanaşımı yönünden davacı lehine usuli kazanılmış hak bulunmadığı, cezanın üst sınırına göre ceza zamanaşımı süresinin 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102 nci maddesinin dördüncü fıkrası ve 104 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 5 yıl, uzamış zamanaşımı süresinin ise 7,5 yıl olduğu, davacının 2000 yılında davalı şirkete para yatırdığı buna karşın eldeki davanın 2013 yılında 7,5 yıllık zamanaşımı süresinden sonra açıldığı gözetilerek Mahkemece zamanaşımı sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
11. HD. 29.02.2016 T. E: 2015/12118, K: 2189-
Davalı kadının “kocasının parası ile satın alacağı taşınmazı, kocasının adına alacağını” -resmi şekilde olmayarak- taahhüt ettikten son-ra, kendi adına almış olması halinde, koca tarafından “tapu iptali ve tescil” davası açılamayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.