İİK.nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde anılan madde hükmü gereğince icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekeceği; derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu bir para elde edilmiş olması gerekmediği-
Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünün para cezası ile ilgili kararlarının İİK’na göre değil, 6183 s. K.’na göre tahsil edilebileceği–
Maaştan kesinti yapılmasının bir «icra takip işlemi» olmaktan ziyade, bir «muhafaza tedbiri» olduğu, maaş ve ücret hazcine sebep olan kararın Yargıtayca bozulması halinde haczin kaldırılmaması ancak; bir muhafaza işlemi olan «maaş ve ücretin kesilmesi»nin durdurulması gerekeceği–
İİK’nun 96/3. maddesindeki 7 günlük sürenin, istihkak davası açmak için değil istihkak iddiasını ileri sürmek için öngörülmüş olduğu, icra dosyasına yapılan istihkak başvurusu ile 7 günlük süre kesileceği, bundan sonra İİK’nun 97/1. maddesindeki yasal prosedürün işletilmemesi halinde üçüncü kişi tarafından doğrudan dava açılmasını engelleyen yasal bir düzenlemenin bulunmadığı-
Alacaklı hamil tarafından keşideciye ödememe protestosu gönderilmediği sabit olup; alacaklı hamil, lehdar-cirantaya karşı TTK.'nun 642/2.maddesi gereğince müracaat hakkını yitirdiğinden, muteriz borçlu hakkındaki takibin İİK'nun 170/a maddesi gereğince iptaline karar verilmesi gerektiği-
İcra ve İflâs Kanunu'nun 265/I kanun hükmündeki mahkeme ihtiyati haciz kararını veren mahkeme olup, menfi tespit davasına bakan mahkemenin alacağın esasını inceleyen mahkeme olarak nitelendirilmesi suretiyle görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece, şikayetçinin alacağının eşyanın aynından kaynaklandığı kabul edilmesine göre, şikayetin kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.