Sanığın, üzerinde çok sayıda "ipotek" bulunan taşınmazlarını mal beyanında bildirmemiş olmasının "gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçu"nu oluşturmayacağı–
Şikayet olunanlar tarafından 2 yıllık süre içinde satış talep edildiği ve gerekli masrafların kendilerine bildirilmesinin istenildiği ve tebliğ için 5,50 TL posta pulu verilmiş ise de icra müdürlüğünün süresinde yapmadığı bir şikayet olunanların kendi lehlerine bir hak elde edemeyeceği, şikayet olunanların süresi içerisinde masrafları yatırarak satış istemedikleri, hacizlerin düştüğü gerekçesiyle şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline, şikayet olunanların alacaklarının sıra cetvelinden çıkarılarak 2008/4528 esas sayılı icra dosyasından yeniden düzenlenmesine karar verilmesinin gerekeceği-
Borçlular tarafından dosya borcunun tamamının fer'ileri ile birlikte icra dosyasına ödenmesinden sonra açtıkları menfi tespit davası ile icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesine dair verilen tedbir kararı nedeniyle, paranın icra veznesine yatırıldığı tarih ile bu tedbir kararı arasındaki dönem için alacaklının faiz istemesinde yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
İİK.’nun 82/7 maddesi uyarınca; bağ, bahçe veya meyva veya sebze yetiştiricisi olan borçlunun, ailevi durumuna göre geçimi için zorunlu taşınmaz miktarının saptanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Haciz tarihi itibari ile yürürlükte bulunan İİK'nun 106. maddesine göre taşınırlarda satış isteme süresi altı ay olup, kıymet takdirine itiraz ile 3. kişinin açtığı istihkak davası satış isteme süresini durdurmayacağından, haciz tarihi ile alacaklı tarafından satış  talep tarihi olan 11.04.2014 tarihi arasında yasal altı aylık sürenin geçtiği bu itibarla İİK'nun 110. maddesi gereği haciz kalkmış olduğundan yapılan iş bu ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Başka bir alacaklının haciz ettirdiği malları daha sona haciz ettiren alacaklının -İİK. mad. 100’deki koşulların gerçekleşmesi halinde- ayrıca hacze iştirak talebinde bulunmasına gerek kalmadan, önceki hacze iştirak edebileceği—
İİK'nın 257/1. maddesine göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için rehinle temin edilmemiş, vadesi gelmiş bir borcun varlığının yeterli olduğu, aleyhine ihtiyati haciz istenen kefiller bakımından kredi borcu kat edildiğinden vadesi gelmiş bir borç mevcut, kefalet borcu yönünden rehinle verilmiş bir teminatta olmadığından, ihtiyati haciz kararı verilmesinin gerekeceği- "Takip başlatıldıktan sonra davalı borçluların yapacakları temliki tasarruflar hakkında İİK'nın 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptali imkanlarının bulunduğu, ihtiyati haciz kararı verilmesi için gerekli şartların tahakkuk etmediği" gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
İmza itirazında bulunanlar mirasçı olup, kötüniyetle imza itirazında bulundukları saptanmadığı halde, mahkemece borçlular aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Kamulaştırmasız el atma eyleminin 1983 yılından sonra olduğunun kabulü gerekli olup olayda uygulanması gerekli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6. maddesinin 13. fıkrası Anayasa'ya aykırı görülerek 13.11.2014 tarihinde Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş olmakla uygulanırlığı kalmadığından, mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.