Menfi tespit davasının 15 günlük süre içerisinde açılması gerektiği öngörülmüş olup, bu sürenin haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren başlayacağı ve hak düşürücü süre olduğu, bu niteliği itibarıyla mahkemece hak düşürücü sürenin resen gözetilmesinin gerekeceği-
Borçlu ticari emtiasının tamamını üçüncü kişiye devretmiş olup, alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı iş yeri devri yapıldığının kabulü gerekeceği-
Taraflar arasında "kira ilişkisi" bulunmaması ve mahkemece "işgal tazminatı"nın hüküm altına alınmış olması halinde, "kiralananın tahliyesine" de karar verilemeyeceği
İİK'nun 89. maddesine göre gönderilen haciz ihbarnamesinin muhatabı olan Devlet Su İşleri 20. Bölge Müdürlüğü’nün ayrı bir tüzel kişiliği olmadığından, adı geçenin taraf ehliyetinin bulunmadığı, üçüncü şahıs nezdinde mevcut olduğu iddia edilen alacak için, haciz ihbarnamesinin, sözü edilen Devlet Su İşleri 20. Bölge Müdürlüğü’nün bağlı bulunduğu Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'ne gönderilmesinin gerekeceği, ehliyetsizliğe ilişkin bu durumun kamu düzeni ile ilgili olup re’sen dikkate alınması gerekeceği, bu nedenlerle İİK'nun 89. maddesine göre çıkartılan birinci haciz ihbarnamesi yok hükmünde olup, iptaline yönelik başvurunun da süreye tabi olmadığı-
Çekin ön yüzündeki imzaların, kooperatif yetkili temsilcilerinin eli ürünü olduğunu belirten grafoloji ve sahtecilik uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen 21.06.2004 tarihli rapor ile Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesince düzenlenen ve çekin ön yüzündeki imzaların kooperatif yetkili temsilcilerinin eli ürünü olmadığını tespit eden rapor arasında çelişki meydana gelmiş olup, bu çelişkinin giderilmesi bakımından konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyeti aracılığıyla yeniden imza incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Trafik siciline tescil edilmiş olan araçların satış ve devirleri noterlerce yapılmadıkça geçerli olmadığından, aracın cebri icra yolu ile satışından elde edilen bedelin öncelikle trafik sicilinde malik görülen kişinin alacaklıları arasında paylaştırılacağı—
“Borca itiraz”ın bir “dava” olmadığı, bu nedenle,borca itiraz dilekçesinde,dava dilekçesindeki kayıtların bulunması gerekmediği;borçlunun dilekçesinde alacaklının isminin yanlış yazılmış olmasının,aynı dilekçede takip dosya numarası doğru olarak belirtilmiş olduğundan önem taşımadığı-
İİK'nun 304. maddesi gereğince, konkordatonun tasdikinin sadece paraya çevrilmemiş olan hacizleri hükümden düşüreceği, bu nedenle icra mahkemesince 'mehil verilmesinden önce icra veznesine giren paraların alacaklıya ödenmesine ilişkin istemin kabulüne' karar verilmesi gerekeceği–
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.