Mahkemece verilmiş olan “dava konusu çek bedelinin kimseye ödenmemesi” konusundaki tedbir kararının, borçlu hakkında icra takibi yapılmasını engellemeyeceği-
Borçlunun, dosya borcunun ödendiğini ileri sürerek hacizlerin kaldırılması talebinin icra müdürlüğünce reddedilmesi üzerine, memurluk kararının iptali ile belediyelerdeki alacakları üzerine konulan hacizlerin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine yaptığı başvuruda, şikayet tarihine kadar ki, borç ödemelerinin esas alınması gerektiği- Yapılan ilk ödeme tarihine kadar, alacağa işleyecek faizden, TBK'nun 100. maddesi gereği, öncelikle faiz kaynaklı alacağın düşülmesi ve bu hesaplamanın her bir ödeme tarihine göre ayrı ayrı yapılması gerektiği halde, dönemsel ödemeler yapıldığı gözetilmeksizin ve alacaklının alacağına faiz işletilmeden hesaplama yapılmasının hatalı olduğu-
Köyde ulaşım sorunu olmayan benzer yakınlıktaki köylerde veya Çine’nin daha mütevazi mahallelerinde, borçlunun ailesi ile birlikte oturabileceği bir evin asgari değerinin belirlenmesi gerekirken, köy halkının genelde kendi ihtiyaçları için ev yaptıkları, satma amaçlı konut inşaatı olmadığı, ancak yeniden yapılanmak üzere eski evler bulunan arsa ve arazilerin satılabileceği gerekçesiyle, borçlunun sosyal durumuna uygun olmayan, ilçe içindeki satılık sitelerdeki dairelerin bedellerini esas alan ve bozma kararında eksikliği belirtilen hususlara açıklık getirmeyen raporun baz alınarak karar verilmesinin doğru olmadığı-
Sıra cetveline itiraz davalarının sıra cetvelinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde açılmasının gerekeceği-
İcra mahkemesinin  kararı ile şikayetçinin haczinin düşmemiş olduğuna karar verildiği görüldüğünden, şikayet konusu taşınmaz üzerinde 73.677,30 TL'lik haciz bulunduğu, taşınmazın satış bedelinin 55.000,00 TL olduğu ve paylaştırma sonucu borçluya iadesi gereken miktar kalmayacağı gerekçesiyle, birleşen dosyada şikayetin reddi gerektiği- Asıl dosyada ise, şikayet olunanın haczinin daha eski tarihli olduğu ancak şikayetçinin alacağının ilama dayandığı, İİK. mad. 100 gereği hacze iştirak ettiği, her iki alacağın da imtiyazlı alacak olmadığı, dolayısıyla paylaştırmanın garameten yapılması gerektiği-
Satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaya yetmemesi halinde, icra müdürünün sıra cetveli yapmak zorunda olduğu (İİK. mad. 100; 140)- Şikayet eden üçüncü kişinin, icra dosyasının tarafı olmasa da, haciz alacaklısı olması nedeniyle sıra cetveli düzenlenmesini talep etmekte hukuki yararı olduğu ve bu konudaki şikayette de aktif husumet ehliyetinin bulunduğu-
Haczedilmezlik şikayetinin, yedi günlük süreye tâbi olduğu ve bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı- Borçlunun, en geç, vekilinin icra takip dosyasına suret harcı yatırılarak vekaletname sunduğu tarihte şikayet konusu haczi öğrenmiş olacağı-
Davacının mahkemece, teminatlı tedbir kararı verilmesine yönelik itirazı dava dilekçesi ve eklerindeki usulü eksikliklere değinilerek ret edilmiştir. Davalının yurt dışı adresi araştırılıp Tebligat Yasası ve Tüzüğü hükümleri uyarınca yöntemince tebligat yapıldıktan sonra gelmediği takdirde dosya üzerinden inceleme yapılması gerekirken, davalı davet edilmeden itirazın karara bağlanmasının hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.