İcra takibinin dayanağı çekin, kambiyo senedi vasfını taşımakta olup yasal süresi içinde muhatap bankaya ibraz edildiği ve alacaklının takip dayanağı çekin yetkili hamili olduğu, bu haliyle İİK.nun 68/1. maddesinde yer alan ve alacaklıya itirazın kaldırılması olanağını tanıyan mücerret borç ikrarını içeren belge niteliğinde olduğu-
Borçlunun icra takip dosyasına vekaletname sunduğu tarihte şikayete konu tebliğ işlemi mevcut olmadığından, daha sonra yapılan ödeme emri tebliğ işlemini öğrendiğinin kabulünün mümkün olmadığı-
Mahkemece, ispat yükünün alacaklıda olduğu kuralı da gözetilerek uzman bilirkişilerden oluşturulacak kuruldan yeniden rapor alınarak borçlunujn imzaya itirazı hakkında karar verileceği-
Dava konusu haczin sırasında borçlulara ait çok sayıda evraka rastlanması, davacı ve borçlu şirketin aynı alanda faaliyet göstermesi, ortaklık yapısı ve çalışanları nedeni ile sıkı bir organik bağ içinde bulunması, muhasebelerinin tek elden tutulması ve üçüncü kişi şirketin alacaklıdan mal kaçırmak için muvazaalı olarak kurulduğunun anlaşılması karşısında davacı üçüncü kişinin açtığı istihkak davasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu mahcuzların, istihkak davası açıldıktan sonra mahcuzların satılması halinde davanın konusuz kalmayıp bedele dönüşeceği, hacizli malın dava dışı bir kişiye satılmasının veya alacaklıya alacağa mahsuben satılmasının sonuca etkili olmadığı, mahcuzların dava dışı bir kişiye veya dosya alacaklısına satılması halinde de davanın bedele dönüşeceği, bu durumda mahkemece, mahcuzların satıldığı beyan edildiğinden davanın bedele dönüştüğü gözönüne alınarak, işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Ödeme emrinin, dosya içerisinde mevcut tebliğ mazbatasına göre borçluya 05.01.2013 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, tebliğ mazbatası üzerinde posta dağıtım görevlisi tarafından mühür olarak basılmış 05.01.2013 tarihi olduğu gibi, bizzat elle de 05.01.2013 tarihi yazılarak imzalandığı, her ne kadar elektronik ortamdaki PTT sorgulamasında ödeme emri tebliğ tarihi 07.01.2013 olarak gözüküyorsa da esas olan ödeme emrinin tebligat parçasındaki tarih olduğu, ödeme emrinin borca itiraz eden borçluya 05/01/2013 tarihinde tebliğ edildiğinin, borçlunun ise yasal beş günlük süreden sonra 11/01/2013 tarihinde icra mahkemesine itirazlarını bildirdiğinin görüldüğü, borçlu tarafından tebligatın usulsüz olduğuna dair bir şikayetin de söz konusu olmadığı, o halde mahkemece, istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin gerekeceği-
İlke olarak her davanın, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre hükme bağlanacağı- Dava açıldıktan sonra meydana gelen bir nedenle dava konusunun ortadan kalkması; eş söyleyişle tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması halinde işin esası hakkında infaz kabiliyeti olan bir hüküm kurulmayacağı- Dava konusu hakkın davacıya ödenmesi, verilmesi ya da müdahalenin kaldırılması, davacı ve davalı sıfatının birleşmesi, yeni çıkan bir kanun yada Anayasa Mahkemesi kararı ile ya da kişiye sıkı sıkıya bağlı ve mirasçılara geçmeyen bir hakka ilişkin davalarda taraflardan birinin ölümü gibi nedenlerle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmaması durumunda davanın konusuz kalmasından söz edileceği ve böyle bir durum söz konusu olduğunda mahkemenin yargılamaya devam etmesine gerek olmayacağı- Şikayet olunan vekili, icra emrine konu aracın kendilerine teslim edildiğine dair beyanda bulunduğundan, araç kendisine teslim edilen takip alacaklısının icra emri ile elde etmek istediği amaca ulaşmış olduğu ve tarafların işin esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararı kalmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.