Akar türden olan köy mallarının haczedilebileceği–
Yetki itirazının kabulü hâlinde mahkemece HUMK'un 27 nci maddesine göre, dosyanın yetkisizlik kararı ile gönderilmesine karar verilemeyeceği ve aynı Kanunun 193 üncü maddesindeki usul uygulanamayacağından mahkemece, ihtiyati haczin kaldırılması ile yetinilmesi gerekeceği-
Borçlunun icra mahkemesine "ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu ve ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan tarih olarak düzeltilmesi"ne yönelik yaptığı şikayetin duruşmalı olarak incelenip incelenmeyeceği konusunda icra mahkemesinin takdirine bulunsa da, işin niteliği göz önüne alındığında, icra mahkemesinin takdirini duruşma açılması yönünde kullanması gerektiği-
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda şirket aktiflerinin rayiç değerlerine göre borca batıklık miktarı belirlenmesi gerekirken kaydi değerlere göre belirlendiği gibi, şirketin ortaklarına borçlarının pasifte gösterilmesi ve borca batıklıkta dikkate alınmasının doğru olmadığı- Bu durumda mahkemece önce, şirket varlıklarının rayiç değerlerinin ve bu kapsamda borca batıklığın tespiti, bu şartın yerine geldiğinin anlaşılması halinde de iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının, somut verilere dayalı olarak, bilimsel şekilde değerlendirilmesi gerektiğinden, alanında uzman yeni bir bilirkişi heyetinden yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda şirketin mali durumunu ve iyileştirme projesini açık ve somut dayanaklarla değerlendiren; açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğunun senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı belge ile kanıtlaması gerektiği- İİK. mad. 169/a maddesi uyarınca, belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılmasının zorunlu olduğu- Sözleşme tarihinin, bononun düzenlenme tarihi ile aynı olması, sözleşmenin konusu olan araç devir tarihinin, bononun vade tarihi ile aynı olması, sözleşmede teminat olarak verildiği belirtilen senedin değeri ile takibe konulan bononun değerinin aynı olması, sözleşmede, bonoya açıkça atıf yapıldığını göstermekte olup, bu durumda takibe konu senedin, araç devrinin teminatı olarak verildiğinin ve borçlunun borca itirazının kabulü ile İİK. mad. 169a/5 uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği-
İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü'nün kamu kuruluşu olması nedeniyle mallarının İİK'nun 82/1. maddesi gereğince haczedilemeyeceği-
Davacı 3. kişi vekili dava dilekçesinde hangi tarihli hacze ilişkin olarak eldeki davayı açtığını açıkça belirtmediğinden, mahkemece, 6100 sayılı HMK'nin “Hakimin Davayı A.latma Ödevi” başlıklı 31. maddesi uyarınca, davacının talebi açıklattırılarak, hangi tarihli haczin dava konusu edildiğinin netleştirilmesi, bu doğrultuda elde edilen bilgilerin dosyada bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İİK.nun 140. maddesi gereğince icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılarak, ihale alıcısı haciz alacaklısının ihale bedelini yatırması gerekip gerekmediği belirlendikten sonra şikayetçi alacaklı aleyhine fark doğduğu tespit edilirse ihale bedelini yatırması için alacaklıya süre verilmesi gerekeceği-
Borçlunun takibe konu senedin keşide tarihi itibari ile şirketin çift imza ile temsil ve ilzam edildiğini ileri sürdüğü fakat çekin keşide tarihi itibariyle şirketin münferit imzayla temsil edildiği, istem sahibi borçlu tarafından da imzaya itiraz edilmediğinden takibin iptali isteminin reddi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.