İflasın açılmasının, borçlu aleyhinde haciz yoluyla yapılan takiplerle teminat gösterilmesine ilişkin takipleri durduracağı, iflas kararının kesinleşmesi ile bu takiplerin düşeceği, iflasın tasfiyesi müddetince müflise karşı 1. fıkradaki takiplerden hiçbirinin yapılamayacağı-
İhale yoluyla satılan taşınmazda kiracı olarak bulunan kişinin “haciz tarihinden” (ya da “ipotek tarihinden”) önceki bir tarihte yapıldığı resmi bir belgeyle belgelenmiş bir akde dayanarak taşınmazı işgal ettiğini ispat edememesi halinde, taşınmazdan çıkarılması gerekeceği - “Adi yazılı kira sözleşmesi”, “vergi kaydı”, “SSK belgesi”, “elektrik faturası”, “su faturası”, “telefon tesis belgesi”, “vergi dairesi yoklama fişi”, “sanayi sicil belgesi”, “marka tescil belgesi” ve “kira ödeme makbuzlarının “İİK.135/II maddesinde öngörülen ve kiracı sıfatını belgeleyen resmi belge”lerden sayılmayacağı – Taşınmazı işgal edenden kira paralarının istenmesini, taşınmazı alan kişinin tahliye haklarını etkilemeyeceği-
İhtiyati hacze konu alacak için itirazın iptali davası açıldığı ve asıl dosyada ihtiyati haciz talebi hakkında gerekli kararın verildiği gerekçesi ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesinin yerinde olduğu-
Borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasının red ile sonuçlanması üzerine bu dosyada yatırdığı teminatın davalı alacaklıya ait sayılacağı ve borçludan alacaklı olan başka bir kişi tarafından bu teminat parası üzerine haciz koydurulamayacağı-
Borçlu davalının, taşınmazını diğer davalıya 350.000,00-TL bedelle devrettiği, satış tarihi itibariyle taşınmazın rayiç değerinin 515.449,00-TL olduğu, davalıların birbirini tanımadığı, aralarında akrabalık bağı veya arkadaşlık ilişkisinin bulunmadığı, davalının dava konusu taşınmazı internet sitesi vasıtasıyla bulduğu ve taraflar arasında 25.10.2021 tarihli satış protokolü düzenlendiği, 50.000,00-TL kapora verilerek taşınmazda işlem yapıldığı, 08.11.2021 tarihinde davalının diğer davalının hesabına 300.000,00-TL ev bedeli açıklaması ile banka havalesi yapıldığı, borçlunun davaya konu evden kasım 2021 itibariyle taşındığı anlaşıldığından, İİK'nin 280/1 maddesi kapsamında davalıların birbirini daha önceden tanıdığına, davalı nın, diğer davalının mali durumunu ile ızrar kastını bildiğini ispata yarar delil sunulmadığının ispatlanamayan davanın reddine karar verileceği-
Borçluya İİK’nun 68a/V maddesinde yazılı meşruhatı içeren davetiyenin borçlu şirket temsilcisine gönderilmeden karar verilemeyeceği-
Mahkemenin, "yurt dışından alınan emekli maaşlarının haczinin İİK'nun 83. maddesi kapsamında gerçekleştirilmesi" gerektiği yönündeki gerekçesi yerinde ise de, "haczedilecek miktarın icra müdürlüğünce belirlenmesi" yönündeki gerekçesinin isabetli olmadığı, çünkü şikayet, icra müdürlüğünce yapılan haciz işlemine yönelik olup, sorunun çözümünün yine icra müdürlüğüne bırakılamayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.