Mahkemece şikâyetçinin alacağının akitten kaynaklanması nedeniyle 6183 sayılı Kanunu’n 21. maddesindeki iştirak kapsamına girmediği gerekçesiyle şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Borçlu sanık tarafından borca kısmi itiraz edilmiş olup, İİKVnun 78 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca borcun itiraz edilmeyen miktarının kesinleşmesi ve kabul ettiği miktar üzerinden fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak suretiyle alacaklı vekili tarafından takibe devam edilmesi talebinde bulunulduğu dikkate alındığında, takibe devam edilmesinde isabetsizlik bulunmadığı-
Bir başka takip nedeniyle haczedilen aynı menkuller üzerine, kendisinin takip yaptığı dosyadan da haciz koyduran ve satış isteyen alacaklıya, diğer takip dosyasında yapılan ihalenin feshini isteyebileceği-
TBK.'nun 19. maddesine (muvazaa nedenine) dayalı tasarrufun iptali davalarında borçlu hakkındaki takibin kesinleşmiş ve davacının alacağının 'gerçek bir alacak' olması gerektiği- Davanın TBK.'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı olduğu iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu- TBK.'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaa davasında, asıl amacın, borçlunun yaptığı tasarrufi işlemelerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmek ve bu suretle borçludan olan alacağın tahsilini sağlamak olduğu-
Borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonra borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürmesi halinde, 33/a maddesi hükmünün kıyasen uygulanacağı, davacı yüklenicinin İcra ve iflas Kanunu'nun 33/a-2 maddesinde gösterilen tespit davası ya da genel hükümlere göre eda davası açma konusunda seçimlik hakkı bulunduğu-
Takip borçlusunun istihkak iddiasına karşı tutumu belirli ise ve duruşmalara dahil edilmesi işin esasına etki etmeyecekse davada taraf olarak gösterilmesinin gerekli olmadığı, ancak, yokluğunda alınan haciz kararlarından haberdar edilmeyen, 103 davet kağıdı da tebliğ edilmeyen borçluya, istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenemediğinden davalı sıfatı ile davaya katılma olanağının sağlanması, taraf teşkilinden sonra tarafların tüm delillerinin toplanmasının ardından işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği--
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 93/1 maddesi uyarınca; sigortalılar ve hak sahiplerine bağlanan gelir, aylık ve ödeneklerin nafaka borçları dışında haczedilemeyeceklerinden, borçlunun “SSK emekli maaşı üzerine konulan haczin kaldırılması” na yönelik şikayetinin kabulü gerekeceği-
Borçlunun icra müdürlüğüne vermiş olduğu dilekçede faize de itiraz etmiş olduğu görüldüğünden, mahkemece; borçlunun faize yönelik itirazı da incelenerek, asıl alacak yönünden itirazın kaldırılmasına, faize yönelik itirazın kaldırılması talebi yönünden ise oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.