Alacaklının, takip borçlularından biri hakkındaki "kambiyo senetlerine özgü haciz yolundan" vazgeçip "iflas yoluyla takip"e geçmek istemesi durumunda -İİK. 43/II ve 176/b uyarınca- iflasa tabi borçlu hakkındaki evrakın icra müdürü tarafından re'sen ayrılarak "kambiyo senetlerine özgü iflas yolu"na dair ödeme emri düzenlenerek, bu borçlu hakkındaki takibe iflas yoluyla takip olarak -tahsilde tekerrüre yol açmayacak şekilde- diğer borçlu hakkında da "kambiyo senetlerine özgü haciz yolu" ile takibe devam edilmesi gerekeceği-
Sıra cetveline itiraz davası açma süresinin sıra cetvelinin alacaklılara tebliğinden itibaren işlemeye başlayacağı-
Yerel mahkemece takibin geçici olarak durdurulması yönünde verilen tedbir kararı kararın verildiği tarih itibariyle hüküm doğuracağı, mahkemece takibin durdurulması yönünde karar verildiğine göre tedbir kararından sonra konulan haczin hükümsüz olduğu- Tedbir kararının, icra dairesine ulaştığı tarihte değil, verildiği tarihte sonuç doğuracağı-
Borçlu ...’a babası .....’dan veraseten intikal edecek taşınmazlar üzerinden (şimdiden) haciz konulması konusunda, icra müdürlüğünce tapu sicil müdürlüğüne haciz müzekkeresi (yazısı) yazılamayacağı...
Adi ortaklığın aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmadığından, takibin veya davanın bütün ortaklar aleyhinde açılmasının zorunlu olduğu, taraf ehliyetinin kamu düzeninden olup mahkemece kendiliğinden göz önüne alınması gerekeceği-
Kooperatifin taşınmazına konan hacizden ferdi mülkiyete geçiş sonucu kooperatif üyesinin sorumluluğunun yüklendiği sermaye payıyla sınırlı olduğu-
«Takip konusu senedin teminat senedi olduğu»nu ileri sürmenin «borca itiraz» niteliğinde olduğu—
İcra mahkemesince "ihtiyati haczin kalkıp kalkmadığı" (İİK. 264/IV9 konusunda verilen kararların temyiz edilebileceği (İİK. 363/11)- İhtiyati haciz kararından sonra, kararın dayandığı teminat mektupları ile ilgili olarak depo kararı verilmesi istemiyle ticaret mahkemesinde dava açan alacaklının, İİK. 264/I'deki yükümlülüğünü yerine getirmiş alacağı–
Borçlu hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, bu takiple ilgili ödeme emri tebligatının borçlu şirketin Ula T. Köyünde bulunan şubesine tebliğe çıkartıldığı ve 30.11.2015 tarihinde T.K.nun 21/1 maddesi uyarınca tebligat yapıldığı görüldüğünden, öncelikle takip konusu alacağın borçlu şirketin şubesinin bir işleminden veya düzenlemesinden kaynaklanıp kaynaklanmadığının araştırılması gerekeceği, şayet takibin dayanağı olan ilgili işlem şube tarafından yapılmışsa yapılan bu tebligatın geçerli olduğu, fakat takibin dayanağı olan işlem şirketin kendisi (Merkezi) tarafından yapılmışsa ve ticaret sicilinde şubeye yapılan tebligatın şirkete yapılmış sayılacağı kaydı bulunmuyorsa tebligatın geçerli olmasının şirket merkezine yapılmasına bağlı olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.