Yerel mahkemece takibin geçici olarak durdurulması yönünde verilen tedbir kararı kararın verildiği tarih itibariyle hüküm doğuracağı, mahkemece takibin durdurulması yönünde karar verildiğine göre tedbir kararından sonra konulan haczin hükümsüz olduğu- Tedbir kararının, icra dairesine ulaştığı tarihte değil, verildiği tarihte sonuç doğuracağı-
Borçlu ...’a babası .....’dan veraseten intikal edecek taşınmazlar üzerinden (şimdiden) haciz konulması konusunda, icra müdürlüğünce tapu sicil müdürlüğüne haciz müzekkeresi (yazısı) yazılamayacağı...
Adi ortaklığın aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmadığından, takibin veya davanın bütün ortaklar aleyhinde açılmasının zorunlu olduğu, taraf ehliyetinin kamu düzeninden olup mahkemece kendiliğinden göz önüne alınması gerekeceği-
Kooperatifin taşınmazına konan hacizden ferdi mülkiyete geçiş sonucu kooperatif üyesinin sorumluluğunun yüklendiği sermaye payıyla sınırlı olduğu-
«Takip konusu senedin teminat senedi olduğu»nu ileri sürmenin «borca itiraz» niteliğinde olduğu—
İcra mahkemesince "ihtiyati haczin kalkıp kalkmadığı" (İİK. 264/IV9 konusunda verilen kararların temyiz edilebileceği (İİK. 363/11)- İhtiyati haciz kararından sonra, kararın dayandığı teminat mektupları ile ilgili olarak depo kararı verilmesi istemiyle ticaret mahkemesinde dava açan alacaklının, İİK. 264/I'deki yükümlülüğünü yerine getirmiş alacağı–
Borçlu hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, bu takiple ilgili ödeme emri tebligatının borçlu şirketin Ula T. Köyünde bulunan şubesine tebliğe çıkartıldığı ve 30.11.2015 tarihinde T.K.nun 21/1 maddesi uyarınca tebligat yapıldığı görüldüğünden, öncelikle takip konusu alacağın borçlu şirketin şubesinin bir işleminden veya düzenlemesinden kaynaklanıp kaynaklanmadığının araştırılması gerekeceği, şayet takibin dayanağı olan ilgili işlem şube tarafından yapılmışsa yapılan bu tebligatın geçerli olduğu, fakat takibin dayanağı olan işlem şirketin kendisi (Merkezi) tarafından yapılmışsa ve ticaret sicilinde şubeye yapılan tebligatın şirkete yapılmış sayılacağı kaydı bulunmuyorsa tebligatın geçerli olmasının şirket merkezine yapılmasına bağlı olduğu-
Ceza muhakemesinin imzanın sahte olmadığına ilişkin kararının icra mahkemesini de bağladığı-
İcra mahkemesince, yalnızca şikayet tarihinden sonrasına ait kesintilerin iadesine karar verilebileceği, bu tarihten önceki kesintilerin iadesinin açılacak istirdat davası sonucunda ödenip ödenmeyeceğinin karar altına alınabileceği-
Borçluya ait mahcuzun satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itirazın, alacağın esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK'nın 142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK'nın m. 142/son) ileri sürülmesinin gerekeceği- Şikayetçi vekili tarafından, şikayet olunan SGK'nın, sıra cetveline esas alınan 22.10.2007 tarihli ilk haczinin kapsamındaki alacaklarını tahsil ettiği ancak haczi kaldırmadığı ve daha sonra tahakkuk eden 15.12.2012 tarihli haciz kapsamındaki alacaklarını da bu haciz kapsamında bildirdiği iddia edilmiş olup, itiraz alacağın esas ve miktarına yönelik olduğundan İİK'nın 142/1. maddesi gereğince genel mahkemelerinin görevli olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.