Takip dayanağı senedin ön veya arka yüzünde senedin teminat amaçlı verildiğine yönelik bir açıklama olmadığı gibi alacaklının senedin teminat senedi olduğu yönünde bir kabul beyanının bulunmadığı, yine takibe dayanak bononun vade tarihi ve tanzim tarihi dikkate alındığında, bononun teminat amacıyla verildiği hususunu da düzenlediği ileri sürülen sözleşmede, bonoya herhangi bir atıf bulunmadığı görülmekle bu sözleşme de takibe konu senedin teminat olarak verildiğini ispata yeterli olmadığı- Takip dayanağı bononun tanzim tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesinin mümkün olduğu, tamamen doldurulmamış bononun tedavüle çıkarken anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu yazılı belge ile kanıtlanmadığı sürece, bono üzerinde yazılı vade, tanzim gibi tarihlerin gerçekliğini ve varlığını koruyacağı-
Dosyaya sunulan banka havalelerinde herhangi bir açıklamanın bulunmadığı, havalenin kural olarak mevcut bir borcun ödenmesi için gönderildiğinin kabulü gerektiği, ihtiyati haciz isteyen tarafın "aleyhine ihtiyati haciz istenen taraftan alacaklı olduğunu" yaklaşık olarak ispat edemediğinden ve İİK'nun 257. maddesindeki şartlar da oluşmadığından, "ihtiyati haciz talebinin reddine" karar verilmesi gerekeceği-
Sıra cetveline şikayet, şikayet olunanın alacağının esas ve miktarına yönelik olmayıp, takip hukuku kurallarının yanlış uygulandığına, yani sıraya ilişkin olduğundan, mahkemece şikayetin esası incelenip, satış tarihi itibariyle şikayet olunanın alacağı bilirkişiye hesaplatılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İcra takibinin kesinleşmesinden önceki dönemde mirasın reddedilmiş olduğu hususunun maddi hukuka dayalı bir borca itiraz sebebi olduğu; nitekim bu hususun Hukuk Genel Kurulunun 19.11.2014 tarihli ve 2013/12-2240 E., 2014/929 K. sayılı kararında da benimsenmiş olduğu- Somut olayda borçlunun takibin kesinleşmesinden önce TMK'nın 606. maddesine göre alınan mirasın kayıtsız şartsız reddedildiğine ilişkin sulh hukuk mahkemesi kararını, ödeme emri tebliğinden itibaren yasal yedi günlük sürede icra dairesine bildirmediği anlaşılmakta olup, bu durumda takibin kesinleşmesinden sonra mirasın reddine ilişkin mahkeme kararı icra dairesine sunularak hacizlerin kaldırılmasının istenemeyeceği-
Davalıların murisinin sürücüsü olduğu aracın tek taraflı kazada desteğin öldüğü, davacının hak sahiplerine ödeme yaptığı, davacının yaptığı ödeme sebebi ile aracın işletenine, sürücüsüne ve diğer sorumlulara rücu hakkının bulunduğu belirtilerek alacağı karşılayacak şekilde davalıların mal varlığı üzerine ihtiyati haciz konulması talebinin İİK. mad. 257 şartları oluştuğundan kabul edilmesi gerektiği-
Talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise, bu halde anılan hacizle ilgili şikayetin, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince inceleneceği, bir başka deyişle böyle hallerde İİK'nun 79. maddesi hükmünün uygulanamayacağı, yine, haciz işlemi talimat yoluyla değil de doğrudan müzekkere yazılarak yapılmış ise, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesinin şikayetleri incelemede yetkili olduğu-
Senet üstüne maddi hata yapılarak yanlış yazılmış olan tanzim tarihinin tahrif yapılarak düzeltilmiş olmasının senedin kambiyo senedi niteliğini etkilemeyeceği-
İİK. mad. 168/4 gereğince, borçlu imzaya itirazını, ödeme emri tebliğinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine bildirmek zorunda olduğu, bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.