Kara taşıt araçlarının fiilen haczi ile kayden haczi arasında hukuken bir fark bulunmadığı, İİK. mad. 106’da satış isteme süresinin kaydî haciz ile de başlayacağı ve araç fiilen haczedilmemiş (muhafaza altına alınmamış) ve kıymet takdir yapılmamış dahi olsa, kayden haczedildiği tarihten itibaren İİK. mad. 106 uyarınca, satış masrafı da yatırılarak (İİK. mad. 59) satışının talep edilmemiş olması halinde, araç üzerindeki haczin düşeceği—
İstihkak davasında “davalı” olarak alacaklı yerine borçlunun adının yazılmasının maddi hataya dayalı olduğunun farz edilerek, ilk oturumdan önce yanlışlığın farkına varan davacı üçüncü kişi vekilinin alacaklıyı davaya dahil etmiş olması nedeniyle, taraf teşkilinin sağlanmış olduğu kabul edilerek, davanın esasının incelenmesi gerekeceği-
İİK'nun 134/1 ve TMK.’nun 705.maddelerine göre icra yoluyla yapılan ihalelerde taşınmazın mülkiyetinin ihale tarihinde alıcıya geçeceği ve bu tarihten sonra konulan hacizlerin kaldırılmasının, haczin konulduğu icra dosyaları konu edilerek ilgili icra mahkemesinden şikayet yoluyla istenebileceği; bu itibarla ihalenin yapıldığı dosyadan hacizlerin kaldırılmasının isteminde bulunulamayacağı-
Takibin borçlu şirkete yöneltilmesinin maddi hatadan kaynaklanıp kaynaklanmadığı araştırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Teminatın yatırılmış olması nedeni ile takip durduğundan, İİK'nun Değişik 97/13. maddesi gereğince %20 oranı ile davalı alacaklı yararına tazminata karar verilmesi gerekirken, söz konusu 02.07.2012 tarihinde 6352 sayılı Kanun'un 19. maddesi ile yürürlüğe giren bu değişiklik de gözönüne alınmadan Yasa'da yazılı olan %20 tazminat oranı aşılarak, % 40 oranı ile davalı alacaklı yararına tazminata hükmedilmiş olmasının doğru olmadığı-
Aynı şirkette çalışan işçilerin, işçilik alacağından dolayı açtıkları dava sonunda aldıkları ilama dayalı takipteki alacaklarının ödenmemesi üzerine "birlikte" tasarrufun iptali davası açabilecekleri–
T. İş Bankası AŞ. Mensupları Emekli Sandığı Vakfı senedindeki hüküm uyarınca “vakıf tarafından bağlanacak emeklilik, malullük, dul ve yetim aylıkları ile sürekli iş göremezlik geliri veya ödenecek toptan ödemelerin haczedilemeyeceği” öngörülmüş olduğundan, borçlunun adı geçen vakıftan aldığı maaşı üzerine konulan haczin kaldırılması gerekeceği-
İpoteğin, takibin diğer borçlusunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığı ve ve ipoteğe konu borcun şikayete konu haciz tarihinden önce ödenmemiş olduğu anlaşıldığından, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Adi ortaklığı oluşturan şirketlerden birisi olan borçlu şirketin borcundan dolayı, adi ortaklığın istihkak alacağı üzerine haciz konulamayacağı-
Haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, davacıya ait çekici ve dorsenin haczedilerek muhafaza altına alındığı, söz konusu araçların (2 buçuk ay sonra) davacıya teslim edildiği, davacının araçlarını kullanamaması nedeniyle kazanç kaybı olduğu, araçların yaklaşık 75 gün yediemin deposunda kaldığı, mahkemece bu süre zarfı nazara alınarak hesaplama yapıldığı anlaşılmışsa da, mahkemece, haczin konulduğu ve kaldırıldığı tarihler arasında kalan tüm günler üzerinden zarar tespiti yerine, davacının bu süreyi kapsayan günlerin tamamında çalışması mümkün olmadığından, TBK. mad. 51-52 gereğince uygun bir miktarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.