Borçlu sanığın yetkilisi olduğu şirket adına kayıtlı olan taşınmazları ve şirketteki hisselerini hangi bedelle devrettiği araştırılmadan İİK'nun 331. maddesine göre hüküm kurulamayacağı–
Takipte borçlu sıfatı bulunmayan kişilerin haciz tarihinde taşınmazın maliki oldukları ve tasarrufun iptali davasında taraf konumunda da olmadıkları ve dolayısıyla anılan davada haklarında verilmiş herhangi bir kararın da bulunmadığı anlaşıldığından, tasarrufun iptaline ilişkin ilamın, davada taraf olmayan bu kişiler yönünden sonuç doğurmayacağı, şikayetçilere ait hisse üzerine haciz konulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
22.10.2008 tarihinde yapılan hacizde ablası S.K’ya ait olduğu vergi levhası ile anlaşılmış olmakla birlikte, 14.12.2009 tarihinde 23 Temmuz Vergi Dairesi Müdürlüğü görevlilerince düzenlenen 14.12.2009 tarihli yoklama fişindeki işyerinin sanığa ait olduğunun yazıldığı, her iki işyeri adresinin açık yazılmadığı da dikkate alındığında bu işyerlerinin aynı adreste olup olmadığı, farklı adreslerde ise iştigal konusu, S.K.'nın kendi işyerini kimden devir aldığı, sanıktan devraldığının anlaşılması hâlinde tarihinin ne olduğu, sanığın bu işyerinde malik gibi ticari faaliyette bulunup bulunmadığı nın araştırılmasının gerekeceği-
İstihkak davalarında yetki itirazının, ilk itiraz olarak ve en geç ilk oturumda davanın esasına girilinceye kadar ileri sürülebileceği, icra mahkemesince kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemeyeceği-
Talimata konu aracın, Bucak İcra Müdürlüğü' nce haczedilip Bucak'ta ikamet eden davacıya yediemin olarak teslim edildiği ve istendiğinde Bucak' ta aracın teslim edilecek olması ve talebin haczedilen aracın muhafazası nedeniyle yediemin ücretinin tahsili istemi olduğu ve davanın da Bucak' ta açıldığına göre, Uşak' a yetkisizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı-
Şikâyetçi süresi içerisinde sıra cetveline itiraz ettiğini ileri sürmekte ve bununla ilgili olarak kendisine gelen tebligat parçasını delil olarak ileri sürmekte ise de, icra dosyasındaki tebligat parçasında farklı tarihin olduğu görülmekle mahkemece, bu karışıklığın giderilmesi için Posta idaresinden tereddütlerin ortadan kaldıracak şekilde sorularak sonucuna göre bir karar vermesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Borçlunun itirazının iptaline dair verilen karar üzerine, takibin kesinleşmesinin ardından, yasal sürede talep etmesi halinde alacaklının yenileme talebinde bulunmaksızın (ve dolayısıyla yenileme harcı yatırmaksızın) doğrudan haciz isteyebileceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.