İhtiyati haciz niteliğinde olan tedbir kararı verilmesi durumunda davacıdan tam bir ispat beklenmesinin kanunun amacına ters düşeceği, ayrıca ihtiyati haciz için teminat alınıp alınmamasının ve miktarı hususunun mahkemenin takdirinde olacağı-
"İpotek belgesinde yer alan kefaletle ilgili kaydın geçerli olmadığı" ileri sürülerek, ihtiyati haciz kararına itiraz edilemeyeceği–
Borçlunun, borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zamanaşımına uğradığı itirazını, yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması gerekeceği-
İİK.nun 277 vd maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davalarında, davalı üçüncü kişinin “borçlu ile alacaklı arasındaki icra takibinin muvazaalı olduğunu” ileri sürmesi halinde, mahkemece bu iddianın incelenmesi gerekeceği, çünkü iptal davasının dinlenebilirlik koşullarından birisinin de tasarrufta bulunan kişinin “borçlu” durumda olması, başka bir deyişle alacaklının gerçekten “alacaklı” sıfatını taşıması gerektiği-
8. HD. 30.05.2016 T. E: 2014/18823, K: 9487-
Bilirkişi raporlarından birisinin heyetçe düzenlenmiş olmasının ona üstünlük sağlamayacağı, heyetten alınan rapora üstünlük tanınarak sonuca gidilemeyeceği-
İcra memurunun, bir malın haczedilip haczedilemeyeceğini takdir edemeyeceği, alacaklının haciz isteğini yerine getirmek zorunda olduğu, «haczedilen malın haczedilmemesi gerektiğini» ancak borçlunun şikâyet yolu ile icra mahkemesine bildirebileceği– (Not: 6352 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonucunda, 82. maddeye eklenen "icra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir" şeklindeki yeni hüküm nedeniyle bu içtihattaki görüş bugün için geçerliliğini yitirmiştir... )

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.